Amerikan Diş Hekimleri Birliği tarafından yapılan yeni bir anket, ülke çapındaki diş hekimlerinin ve çalışanlarının yüzde 1’den azının Covid-19 pozitif çıktığını gösteriyor. Uzmanlar, bunun diş hekimi ofislerinin onlarca yıldır sahip olduğu sterilizasyon politikaları ve hastalıklardan korunma uygulamaları nedeniyle olduğunu vurguluyorlar.
Diş hekimliğinin enfeksiyon açısından en riskli mesleklerden biri olarak gösterilmesi, ancak diğer sağlık mesleklerine kıyasla çok daha düşük enfeksiyon prevalansına sahip olması bir tesadüf değil; çünkü diş hekimleri bu konuyu son derece ciddiye aldı ve pandeminin diş hekimliğini etkileyen diğer yönleri arasındaki Covid-19 oranını takip etmeye devam ediyoruz. Diş hekimi, Covid-19’un yayılmasını önleyen birçok şeyi zaten yapıyor; halihazırda maske takıyor, göz teçhizatı, eldivenler, tüm bu materyalleri kullanıyor, bu yüzden hastalığın yayılma riskinin çok düşük olması normaldir. Diş hekimleri olarak, enfeksiyon kontrolünde uzmanız ve 80’lerin ortalarından ve HIV/AIDS salgınından bu yana evrensel önlemler alıyoruz. Gördüğümüz herkesin bulaşıcı veya bulaştırıcı olduğunu varsayma sistemi mantıklı; çünkü hepatit ve HIV gibi birçok enfeksiyon görünür değil ve toplumda yaygınlar. Diş hekimi koltuğuna oturan her hasta, zaten normalde de bu tip başka bir hastalığı taşıyormuş gibi değerlendirilerek işlem yapılır. Türkiye’de ve dünyada diş hekimleri, hastalık kontrol ve önleme merkezlerinin rehberliğini takip ediyor ve diş hekimliği ekibini ve hastalarını mümkün olduğunca güvende tutmaya yardımcı oluyorlar. Bu yönergeler, uygun el hijyeninden sterilizasyona ve hasta bakım maddelerinin ve cihazlarının dezenfekte edilmesine kadar değişen güvenlik önlemlerini içeriyor.
Neden diş tedavilerini ertelememeliyiz?
Diş sağlığı, sadece dişleriniz için değil, aynı zamanda diş enfeksiyonlarının kalp hastalığı da dahil olmak üzere başka rahatsızlıklara yol açabilmesi nedeniyle önemlidir. Genel sağlığı ve yaşam kalitesini etkileyen ilk üç ağız sorunu, diş çürüğü (çürükler), şiddetli diş eti hastalığı ve diş kaybıdır. Periodontal diş eti hastalıkları kalp enfeksiyonuna, akciğer enfeksiyonuna, ağız ve dişlerde lokal hasara sebep olabilir. Amerikan Kalp Derneği (AHA), endokarditin kan dolaşımına giren bakterilerin neden olduğu bir enfeksiyon olduğunu söylüyor. Bakteriler, kötü diş hijyeni veya diş eti ve ağız yaralanmasına yol açan yanlış fırçalama sonucu kan dolaşımına dahil olabiliyorlar. AHA’ya göre bazı kalp rahatsızlığı olan kişilerin bakterileri geliştirme riski daha yüksektir; bu yüzden, tüm diş bakımlarınızın yanı sıra tüm sağlık hizmetlerini almanızı uzmanlar savunuyor ve bunu virüs yüzünden geciktirilmemesi gerektiğini belirtiyorlar.
Ertelemek hastaların dezavantajına olacaktır
Bu virüsün birkaç yıl devam edeceğini düşünerek, diş hekimi veya diş sağlığı ihtiyaçlarınızı bu kadar uzun süre bekletmek de yanlış olur. Potansiyel olarak uzun vadede viral enfeksiyondan daha fazla zarar veren diş tedavilerini ertelemek hastaların dezavantajına olacaktır. Eğer sistemik hastalık gibi bir durumdan dolayı ekstra risk altındaysanız, diş hekiminizle bu bilgileri paylaşıp, salgın için alınan ekstra önlemler konusunu teyit edip diş kliniğine giderken maskenizi takmanız, mümkünse tam randevu saatinde gidip bekleme salonunda hiç beklemeden ya da çok az bekleyerek tedavinizi yaptırmanız uygun olacaktır.
Sağlıkla kalın