Günlük tükettiğimiz birçok gıda dişlerimizin mine tabakasını etkileyerek, zamanla diş yüzeyinde plak oluşumuna neden oluyor. Diş yüzeyinden plağı günlük uzaklaştıramadığımızda plakta tutunan artıklar renkleşmeyi hızlandırıyor. Lekeleri uzaklaştırmak için diş yapısı temizlendikten sonra kısa süreli beyazlatma işlemi yeterli oluyor. Beyazlatma uygulaması sonrasında ise bazı ürünlerin tüketimine dikkat edilmesi gerekiyor.
Estetik algımıza hitap etmeden önce beyaz bir gülüş, diş yapısının zarar görmemiş ve bakteriyel birikimden uzak sağlıklı yapıda olduğunun en büyük göstergesidir. Günlük tükettiğimiz alkolden asitli içeceklere kadar birçok gıda dişlerimizin mine tabakasını etkiler. Zamanla diş yüzeyinde plak oluşumuna neden olur. Diş yüzeyinden plağı günlük uzaklaştıramadığımızda plakta tutunan artıklar renkleşmeyi daha çok hızlandırır. Renklenmelerin etkili şekilde önüne geçmenin ilk koşulu ise günlük fırçalamanın yapılmasıdır; ancak renklenme arttıkça dişlerde zamanla sarı renkten kahverengiye dönüşüm görülür. Bununla birlikte dişin dişeti ile komşu bölümlerinde diş taşları birikimi de artmaya başlar. Bu aşamada, günlük yapılan fırçalama bize eski beyaz gülüşümüzü geri kazandırmada yetersiz kalabilir.
İki yöntem var
Diş hekimleri olarak hastalarımızı ağız hijyeni kontrolü için 6 aylık periyotlarda kontrollere çağırıyoruz. Bu süre içerisinde oluşan plak ve renklenmelerde temizleme işlemi uygulanıyor; ancak bazı renklenmeler diş gözenekleri içerisinde zamanla o kadar fazla artıyor ve birikiyor ki temizleme sonrasında beyazlatma işlemi uygulaması gerekiyor. Diş yapısı temizlendikten sonra lekeleri uzaklaştırmak ve ayrıca doğal estetik gülüşü geri kazanmak için kısa süreli beyazlatma işlemi yeterli oluyor. Klinikte uygulanan işlem olan ofis tipi beyazlatma, diş yüzeyine beyazlatma jellerin uygulanması ve 20 dakika diş yüzeyine ışık verilmesiyle sağlanıyor. Diş eti bölgesinin ise koruyucu dolguyla kapatılıp ağartıcı jelin temasından kaçınılması gerekiyor. Ağartma sonrası diş rengi hedeflediğimiz eski sağlıklı görüntüsüne geri dönüyor. Uygulama sonrasında diş rengi 3-4 tona kadar açılabiliyor. Diğer beyazlatma yöntemi olan ev tipi beyazlatma ise ağızdan ölçü alınıp daha düşük oranlarda ajanlar içeren beyazlatma ürünleri içerisine uygulanmasıyla gerçekleşiyor. Hasta ölçünün içerisine bu beyazlatıcı jeli koyarak günlük uygulanması sonrası sararan dişlerin ağartılması sağlanıyor.
Peki diş rengi bu kadar nasıl açılabiliyor?
İşlem sırasında diş yüzeyine, içeriğinde karbamid peroksit ya da hidrojen peroksit gibi kimyasal ajanlar bulunan jeller kullanılıyor. Bu ajanlar, jeller içerisinde belirli oranlarda ve düşük olarak bulunduğundan diş minesine zarar vermiyor. Aksine koyu pigmentleri uzaklaştırıp ve sararmış renkleri açıp dişin daha sağlıklı yapı kazanmasını sağlıyor. Kullanılan maddeler diş gözeneklerine oksijen açığa çıkararak nüfus ediyor. Oksijen dokudan uzaklaşırken renk de 3-4 ton açılmış oluyor.
Nelere dikkat edilmeli?
Beyazlatma (ağartma) uygulaması sonrasında şarap çay kahve gibi boyayıcı içeceklerin tüketiminden en az beş gün süreyle uzak durulması gerekiyor. Hastadan sigara kullanımını bu sürede mümkün olduğunca azaltması istenmelidir. Beyazlatma işlemi sonrasında çok az hassasiyet görülebilir, bu süre en fazla iki gün sürer. Hassasiyetin arttığı durumlarda hassasiyet giderici macunların diş yüzeyine sürülmesi faydalı olacaktır. Dikkat edilmesi gereken diğer husus ise günümüzde marketlerde satılan beyazlatma yaptığı söylenen macun veya gargara gibi ürünlerin kullanımıdır. Bu ürünler, uzun süreli ve dikkatsiz kullanımında diş yapısına hasar verirken, diş etlerinde geri dönüşümü güç yanıklara ve kızarıklıklara yol açabilir. Beyazlatma jelleri, diş hekimi kontrolünde kullanıldığında yılda iki kez rahatlıkla uygulanabilirken, mine ve dentin üzerine hiçbir zararlı etkisi bulunmaz. Beyazlatma tanısı konulabilmesi için diş ve çevre dokuların muayene edilmesi ve koruyucu ekipman yardımıyla uygulanması gerektiği unutulmamalıdır.