Stres, kronik bir hale geldiyse bedenimiz streoid hormonlar salgılamaya başlar. Bu hormonlar bilişsel faaliyetin azalmasına sebep olur. Bilişsel faaliyet azalınca, bilinçaltında var olan korkularımız ve kaygılarımız düşüncelerimizin içine sızarak, kararlarımızı etkiler.
Aldığımız kararların sonuçları; yaşam kalitemizi, sağlığımızı ve ilişkilerimizi riske sokmuyorsa, kolaylıkla karar verebiliriz; fakat önemli kararlar alacağımız zaman işler değişir. Özellikle de aldığımız kararlar; kendimizi, başkalarını maddi ve manevi riske sokuyorsa yaşadığımız stres, kat be kat artar. Bu stresi, fizyolojik ve psikolojik olarak hissederiz. Eğer stresle sağlıklı yollarla baş edemiyorsak; objektif bakış açımız azalır, kaygılarımız artar, unutkanlık yaşayabilir ve öfkemizi kontrol etmekte zorlanabiliriz. Bu durum, sonuçları pek de iyi olmayan kararlar verme ihtimalimizi arttırır.
Bilinçaltındaki Korkular Kararları Etkiler
Bireysel farklılıklarımız, stresle baş etme tutumlarımız üzerinde önemli rol oynar. Duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarımız, sorumlu olduğumuz kişiler, güdülerimiz, inanç sistemimiz, olayları algılayış şeklimiz farklılıkların temel sebebidir. Stres yaşadığımız anlarda hormonal dengemiz bozulur. Bedenimiz, stres süresince enerji ve konsantrasyonu artırmak için adrenalin salgılar. Yaşadığımız stres kısa süreli ise metabolizma denge durumuna kısa sürede gelebilir. Eğer uzun süre stres yaşarsak, yani stresimiz kronik bir hale geldiyse bedenimiz bu sefer adrenalinden daha etkili olan streoid hormonlar (kortizol gibi) salgılamaya başlar. Bu hormonlar bilişsel faaliyetin azalmasına sebep olur. Bilişsel faaliyet azalınca, durumu idare etmek için bilinçaltı otomatik olarak direksiyonun başına geçer. Bilinçaltında var olan korkularımız ve kaygılarımız düşüncelerimizin içine sızarak, kararlarımızın üzerinde başrol oynamaya başlar. Olumsuz düşünceler, sanki gözümüze bir fitre indirir. Bununla birlikte “kaç”, “savaş”, “don” gibi bilinçaltı ilkel tepkilerimizi harekete geçirir. Bu ilkel tepkilerimiz, stresli anlarda sağlıklı düşünmemize engel olur, stresin etkisini azaltmak için bizi çeşitli bağımlılıklara yönlendirebilir, saldırgan tutumlar içinde olmamıza sebep olabilir. Karar vermekte zorlanabilir ya da telaşla yanlış kararlar verebiliriz. Sonuç ise, genellikle bizim için pek de hayırlı değildir.
Korkularınızı Yazarak Keşfedin
Eğer; bilgi çağına hızlı geçiş, rekabet ortamının acımasızlığı, yenilik ve değişimin iş alanında varlığını sık sık hissettirmesi sebebiyle “Yaşadığım stresle nasıl baş edebilirim?” ve “Sağlıklı kararları nasıl alabilirim?” diyorsanız, birkaç öneri verebilirim. Öncelikle karar verme sürecinde yaşadığınız stres kronikse, bunun altında yatan korkuları keşfetmenizi öneririm. Bunu keşfetmenin en kolay yolu yazmaktır. Zihninden geçen düşünceleri bir kâğıda dökmek sizin için çok faydalı olabilir, çünkü düşünceler soyut ve karmaşıktır. Kâğıda aktarılmış düşünceler somutlaşır ve böylece düşüncelerinize dış göz olarak bakma fırsatı bulursunuz. Örneğin, kendinize “Karar verme anında hangi korkular bana engel oluyor?”, “Bu korkular gerçekçi mi?”, “Başkası benim yerimde olsa aynı endişeleri yaşar mı?” sorularını sorabilirsiniz. Bununla birlikte alacağınız kararın artı ve eksilerini alt alta yazıp, puan verin. Sonra bunları toplayın ve değerlendirin. Stresli olduğunuz anlarda bilişsel faaliyetlerinizin zayıfladığını hatırlayarak, stresinizin azaldığı anlarda karar vermeye odaklanın. Son bir soru: “Yaşadığınız kaygılar ve olumsuz düşünceler size ebeveynlerinden miras kalmış olabilir mi?” Bunu bir gözden geçirin.
Nilgün Soylu 6 Yıl Önce
Önemli bir konuda çok güzel bir yazı...