Dünya genelinde yaşanan koronavirüs salgını ile mücadele hepimizi farklı ölçüde etkiledi. Kaygılarımız arttı, stresliyiz. Uzun süre hissedilen stres, hem bedensel hem de ruhsal sağlığımız için tehlikelidir. Bu süreçte yaşanan stresten korunmak ve kaygımızı yönetebilmek için yapabileceğimiz bir şeyler var.
Bugüne kadar hiç yaşamadığımız bir tehlike ile karşı karşıyayız ve doğal olarak da kaygılıyız. Sağlığımız, sevdiklerimiz, işimiz ve geleceğimiz için endişeleniyoruz. Stres seviyemiz çok yüksek. Şu an dokunduğumuz her yeri, hatta sevdiklerimizi bile tehdit olarak algılar olduk. Tam bir kaç ve savaş modu. Endişe uzun süre yaşanırsa, kronik bir stres haline gelir. Duygu durumumuz inişli çıkışlı bir hal alır. Hormonal dengemiz bozulur. Saplantılı ve olumsuz düşünceler zihnimizde dönüp durur. İştahımız artar ya da azalır. Uyku düzenimiz bozulur. Psikosomatik hastalıklarımız artar. Böyle anlarda sağlıklı düşünmek, üretken olmak, çevremizdekilerle doğru iletişim kurmak zor olabilir. Bu süreçte ruhsal sağlığın sorumluluğunu alarak, bir şeyler yapmak şart. Peki, neler yapılabilir?
- Kaygılanmak İçin Bir Zaman Aralığı Belirleyin
Kaygılarınızın arttığı günler, kendinize kaygılanmak için bir zaman aralığı belirleyin. Örneğin, bugün hissettiğiniz yoğun kaygıyı akşam 20.00-20.15 arası yaşamak için kendinizle anlaşma yapın. Kaygılanma süresi 15 dakika, maksimum 30 dakika olmalıdır; çünkü kaygılarınız yoldan çıkmaya ve süreyi aşmaya meyillidir. Böyle bir zaman dilimine sahip olduğunuzu bilmek sizi rahatlatır. Belirlediğiniz süre içinde istediğiniz felaket senaryosunu kafanızda kurabilirsiniz. Gün içinde, kaygı durumunuzun artmaya başladığını fark ettiğiniz anlarda durun. Gelen olumsuz düşünceleri, kaygılanmak için ayırdığınız zaman diliminde düşüneceğinizi kendinize hatırlatın ve yapmanız gereken işe odaklanın.
- Zihninizi Oyalayın
Korkmuş çocukları ebeveynlerin oyalamaya çalışması gibi, kaygılandığınız anlarda kendinizi farklı şeylerle oyalayın. Zihin aynı anda iki şeye konsantre olmakta zorlanır. Dikkat hemen dağılıverir. Komik videolar izlemek, endişe verici durumla ilgili espri yapmak, yeni bir şey öğrenmek, arkadaşlarla sohbet etmek, dans etmek gibi etkinlikler kaygının azalmasına yardımcı olur.
- Düşüncelerin Gelip Geçmesine İzin Verin
Gökyüzünde yavaş yavaş ilerleyen bulutlar gibi, kaygı içerikli düşünce baloncuklarının da gelip geçtiğini hayal edin. Çabasız ve sakin bir şekilde izleyin. İsterseniz düşünce baloncuklarını bir iğne ile patlattığınızı da hayal edebilirsiniz.
- Kaygılı Olmak Var Olan Durumu Değiştiriyor Mu?
Olayları değiştirebilmek için yapabileceğiniz bir şey varsa yapın, tedbirlerinizi alın. Yoksa durumun kontrolünüz altında olmadığını kabul edin ve değiştirmeye çalışmaktansa kabullenmeye çalışın. Şu cümleyi kendinize sık sık hatırlatın: “Elimden geleni yaptım, gereken tedbirleri aldım. Sakinim ve durumun geçmesini bekliyorum.”
- Egzersiz Yapın
Şu an tüm spor salonları kapalı bahanesini bir kenara bırakın. Ev ortamında videolar aracılığı ile yapılabilecek egzersizler var, onları kullanın. Egzersiz yapmak bedeninizde serotonin hormonunun salgılanmasını arttırır. Serotonin hormonu; kendinizi mutlu ve sakin hissetmenize, gece rahat uyumanıza yardımcı olur.
- Kaygılarınızı Yazın
Son olarak size önerim, zihninizden geçen olumsuz düşünceleri ve huzursuz duyguları özgürce kâğıda yazmanız. Yazmak zihninizdeki karmaşayı kâğıt üzerinde görmenizi ve daha objektif değerlendirmenizi sağlar.
Hepinize huzurlu, sağlıklı ve umutlu günler dilerim.