Tn İstanbul Medya Reklam Turizm Ticaret Limited Şirketi
2019-11-04 12:03:55

ENDÜSTRİ 4.0’IN ÇALIŞMA HAYATINA VE İSTİHDAMA ETKİLERİ

Pelin VARDARLIER

04 Kasım 2019, 12:03

Endüstri 4.0 hakkındaki en büyük iki kaygıdan biri güvenlik iken, diğeri de robotik sistemlerin yaygınlaşması sonucunda iş kaybı yaşanmasıdır. Her gelişme beraberinde bir değişim süreci getirir. Endüstri 4.0 yatırımlarının, uzun vadede başta bilişim teknolojileri ve mekatronik alanlarında olmak üzere, nitelikli iş gücü talebini ciddi düzeyde artıracağı öngörülüyor.

Emek ve teknoloji ilişkisi ile birlikte emeğin teknoloji karşısında güncel durumuna dair tartışmalar incelendiğinde, öncelikli olarak emeğin teknoloji karşısında eriyen bir yapıda olduğu görülüyor. Bununla birlikte bölüşüme dair etkin yönetimin de oldukça önemli olduğu üzerinde duruluyor. Nitekim sermaye sahiplerinin artık değerlerini arttırmak ve az maliyet yapmak üzerine olan hedefleri teknoloji ile desteklenince yedek sanayi ordusunun günden güne daha da büyümesi ile sonuçlanmıştır. Endüstri 4.0 hakkındaki en büyük iki kaygıdan biri güvenlik iken, diğeri de robotik sistemlerin yaygınlaşması sonucunda iş kaybı yaşanmasıdır. Aslında bu kaygının gerçekçi olmadığını görmek için üçüncü Sanayi Devrimi dönemine bakmak yeterli olacaktır. Bu devrim sırasında özellikle otomotivde otomasyon artarken işsizlik artmadı. Tam aksine, Üçüncü Endüstri Devrimi’yle gelen ekonomik büyüme, yeni ve inovatif iş alanlarının doğmasına, yeni mesleklerin ortaya çıkmasına, iş imkanlarının artmasına yol açtı. Dolayısıyla, Endüstri 4.0 için de aynı beklenti içine girmek mantıklı olacaktır.

Çalışanlar Daha Yüksek Beceri Gerektiren İşlere Yoğunlaşacaktır

Dünya genelinde kaydedilen her gelişme beraberinde bir değişim süreci getirir, ama bu değişim sürecinde her zaman yeni fırsatlar doğar. Endüstri 4.0 yatırımlarının, kısa vadede yüzde 6 istihdam artışı sağlayacağı, uzun vadede ise başta bilişim teknolojileri ve mekatronik alanlarında olmak üzere nitelikli iş gücü talebini ciddi düzeyde artıracağı öngörülüyor. Bu beklentilerin gerek devletlerin gerekse bireylerin eğitim sisteminden beklentilerini de değiştireceği görülüyor. Konuyu Endüstri 4.0 kavramı çerçevesinde değerlendiren bazı yorumcular, insan emeğinin tanımını tümden değiştirecek bir gelişmenin eşiğinde bulunulduğunu düşünüyor. Makineler rutin, tekrara dayalı işleri insanlardan daha etkin ifa edecek bir kapasiteye kavuştuğu ölçüde otomasyon yaygınlaşacaktır. Bu gelişme çalışanların kapıya konmasını değil, aksine onların daha özgürce daha yaratıcı, daha yüksek beceri gerektiren işlere odaklanmasının önünü açacaktır.

Bazı Görevlere Talep Artacak

Teknolojik yeniliklerin istihdam üstündeki iki önemli etkisinin altı çizilebilir. Birincisi, teknolojik yeniliklerle beraber sermayenin emek faktörünün yerine geçmesi, bu nedenle işçilerin işlerin kaybetmesine sebep olması negatif bir durumken; ikincisi ise yeni ürün ve hizmetlere olan isteğin artmasıyla beraber yeni işlerin meydana gelmesi nedeniyle işçilerin yeni iş alanlarında işe yerleşmelerinin yarattığı olumlu bir durumdur. Yaşanan gelişmelere dair beklentiler ve ihtiyaçlar noktasında yapılan araştırmalar dâhilinde ilerleyen dönemlerde yazılım ve uygulama, veri analisti ile veri bilimcileri, sosyal medya uzmanları ve e-ticaret gibi görevlere talep gittikçe artacaktır. Aynı zamanda, özellikle beşeri yetkinliklerin öne çıktığı satış ve pazarlama, müşteri hizmetleri gibi alanlardaki görevlere olan talebin de artacağı öngörülüyor. Teknolojinin ilerlemesine bağlı olarak otomasyon süreci, büyük veri, kullanıcı deneyimi, yapay zekâ, bilgi güvenliği ve insan makine iletişimi alanlarında uzmanlaşmış bireylere gereksinim duyulacaktır. Diğer yandan muhasebe, kasiyer, veri girişi yapanlar gibi rutin işlerde de insanlara duyulan gereksinimin gittikçe azalacağı bekleniyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.