Paris İklim Anlaşması’nın imzalanması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum süreci ile önemini gün geçtikçe artıran bir konu yeşil dönüşümdür. Yeşil dönüşüm olmazsa olmaz bir zorunluluk halini alırken finansmanının karşılanması ve artan finansal kaynak ihtiyacı için yeni finansal araçlar da yaygınlaşmaktadır. İlk kez 2007 yılında hayata geçirilmiş olan Yeşil tahviller, Climate Bonds Initiative 2022 ilk çeyrek verilerine göre kümülatif olarak 1.7 trilyon dolar değerine ulaşmıştır. Yeşil tahvillerle sağlanan fonlar iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yenilenebilir enerji,su ve ham madde verimliği yatırımlarının finansmanında kullanılmaktadır.
Yeşil tahvillerin geleneksel tahvillerden farkı, elde edilen getirinin yalnızca yeşil projelere aktarılmasıdır. Çalışma şekli özetle; bir banka yeşil tahvil ihracına çıkar, IFC gibi bir yatırımcı bu tahvilleri satın alır ve diğer yatırım araçları gibi bundan getiri elde eder. Diğer yandan banka, güneş enerjisi, rüzgar türbünleri gibi iklim değişikliği ile mücadele eden ve yeşil dönüşüme katkı sağlayan yatırımların fonlanması için parayı kullandırır.
Yeşil tahvillerin kullanım alanlarına yönelik bir kısıt bulunduğundan bazı ek işlem maliyetleri barındırmaktadır. Çünkü ihraççılar gelirlerin kullanımını izlemeli ve raporlamalıdır. Bununla birlikte, başta yeşil tahvil ihraççıları bu başlangıç maliyetini çeşitli avantajlarla dengelemektedir. Bunlar, başta, ilgili ihraççının oldukça gündemde olan bir konu içinde yer aldığı vurgulanmış olurve yeşil ekonomi içindeki konumu netleşir, ihraççı için olumlu pazarlama hikayesi oluşur ve yatırımcı tabanını çeşitlendirilmiş olur.
Ülkemizde en son, Arçelik, 2021 yılında Türkiye’den uluslararası piyasalara, yeşil tahvil ihracı gerçekleştiren ilk reel sektör şirketi olarak 350 milyon avro tutarında, 5 yıl vadeli yeşil tahvil ihracı gerçekleştirmiştir. Yeşil tahvil ihracından sağlanan fon ile Arçelik, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında oluşturduğu Yeşil Finansman Çerçevesinde; enerji verimli ürünler, döngüsel ekonomi çözümleri, üretimde enerji verimliliği, kirliliği önleyici ve kontrol altına alan çözümler, sürdürülebilir su ve atık su yönetimi, yenilenebilir enerji ve yeşil binaları kapsayan projelerini finanse edeceğini açıklamıştır. Bu açıklama da yeşil tahvillerden sağlanan fonların kullanım alanına yönelik sözü edilen kısıtlamaya dair bir örnek oluşturmaktadır. Özetle yeşil tahvil sonucu elde edilen fonların kullanılabileceği alanlar yeşil ekonomi kapsamı içinde kalmaktadır.
Dünyada ilk yeşil tahvil ihracı 2007 yılında Avrupa Yatırım Bankası tarafından 600 milyon euro tutarındaki arz ile gerçekleştirilmiştir. Ülkemizden ise ilk kez 2016 yılında uluslararası piyasalara Türkiye Sınai Kalkınma Bankası tarafından yedi bankanın koordinatörlüğünde 300 milyon dolarlık, 5 yıl vadeli yeşil tahvil ihracı yapılmıştır. Bu ihraç, uluslararası piyasalarda 317 kurumsal yatırımcıdan planlanan tutarın 14 katı talep alınarak yaklaşık 4 milyar dolar tutarında talep görmüştür. Ardından 2017 yılında Garanti BBVA’nın IFC ile ipotek teminatlı menkul kıymet ihracı programı kapsamında 150 milyon dolar tutarındaki yeşil tahvil ihracı gerçekleşmiş, sonrasında 2020 Temmuz ayında Vestel Şirketler Grubu, Türkiye'nin uluslararası bir derecelendirme kuruluşu tarafından onaylı TL cinsinden ilk yeşil tahvilini ihraç etmiştir. Garanti BBVA aracılığıyla gerçekleştirilen yeşil tahvil ihracıyla elde edilen kaynağı su kaynaklarının korunması, karbon azaltımı, enerji verimliliği ve atıkların azaltılması gibi alanlara katkı sağlayan ARGE çalışmaları ve çevre dostu teknoloji yatırımları için kullanılacağı açıklanmıştır. Yeşil dönüşüm sürecinde artan kaynak ihtiyacıyla birlikte yeşil tahvil piyasasının da hızla büyüyeceği beklenmektedir.