Yeni normalde yeme içme sektörünün kazananları


prof.Dr.Feride Bahar Işın

prof.Dr.Feride Bahar Işın

Okunma 03 Haziran 2022, 22:15

Yeme içme sektörü, bir yandan küresel pandeminin olumsuz etkileri, diğer yandan dijital dönüşümün yarattığı uyaranlarla, varolan koşullarını, yöntemlerini ve stratejilerini gözden geçirmek, değişikliklere uyumlandırmak ve geliştirmek durumundadırlar. Tüketicilerin artan ve çeşitlenen taleplerini ve beklentilerini karşılamak için etkili sistemler uygulaması ile kişiselleştirilmiş öneriler sunması zaruridir. Diğer yandan, tedarik zincirindeki kırılmalar,lojistik zayıflıkları ve artan maliyetler, sektörü zor bir yol ayrımına getirmektedir. Artan dijitalleşme ise, insan etkileşimlerini ve temas noktaları azaltarak işletmelerin müşterileriyle doğrudan bağlantı kurmalarınızorlaştırmaktadır. Bekleme süreleri boyutunda, tüketicinin giderek tolerans eşiği düşmektedir. Tüketicilerin en çok hassas olduğu hususlardan biri de,kişisel verilerinin korunması konusudur. Birden fazla satış kanalını kullanan, kişisel verilerin korunmasına ilişkin tüketicidegüven yaratan, daha bilinçli kişisel teklifler sunan ve çevresel etki ile sağlıklı seçeneklerin yönetimi konusunda şeffaflık konusunda iyi planlanmış bir yaklaşım benimseyen markalar, tüketiciler tarafından sadakat ve tekrarlanan satın almalarla ödüllendirilecektir. Bölgesel tarım ve gıda mirasının tanıtımı, yerel kimliğin yeniden keşfedilmesi ve çevresel etkiyi azaltırken, bu değerleri benimseyen ve uygulayan işletmeler özellikle tüketicilerin gözünde kazananlar takımında değerlendirilecektir. Yeni normalde yiyecek içecek sektörü, bir yönüyle yerel ve gelenekselin talep edileceği, diğer yönüyle de böceklerden laboratuvarda üretilen ürünlere kadar yeni gıdaların yükselişinin görüleceğibir kaotik uyuma doğru yönelmektedir. Gastrodiplomasiolarakvurgulananyumuşak güç kullanımı biçiminde şekillenebilecek yeme içme kültürü; diğer ülkelerin farkındalığını artırmak, kültürel ve kişisel düzeyde ilişki kurmak ve ticaret, yatırım gibi ekonomik kalkınmanın yanı sıra yiyecekleri diğer ülkelerden ayırt etmek için bir ülkenin mutfağını tanıtarak her ülkenin sahip olduğu kültürel bilgiyi sağlamayı amaçlayan, ülkenin kültürel mirasını tanıtmak için kullanılan bir iletişim ve kültürel değişim aracıdır. Bu noktada, yerel ve gelenekselin önemi açıktır. Küresel salgın ile daha da belirgin hale gelen sürdürülebilirlik ile kıt kaynaklara ilişkin endişeler, küresel kıtlık senaryoları ile daha da artmaktadır. Yeni gıdalar, bir yandan bağışıklığı arttırma, sağlıklı yaşamı destekleme gibi özellikleri, diğer yandan da kaynak kullanımına ilişkin katma değerleri ile tüketiciler için önemli bir cazibe noktasını oluşturmaktadırlar.

Artanmaliyetler, lojistik problemleri ile yerve zaman faydasınınetkinliğiniarttırmakiçin sanal restoranlar veya bulut mutfaklar olarak da bilinen hayalet mutfaklar sıklıkla sektörde konuşulmaya ve görülmeye başlanmaktadır. Fiziksel vitrinleri veya yemek alanları olmayan, yalnızca yemeklerin teslim edildiği yemek operasyonları olarak tanımlanabilecek hayalet mutfakların, 2030 yılına kadar 1 trilyon dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaşacağı tahmin edilmektedir. Fiziksel vitrinler veya yemek alanları olmadan, yalnızca çevrimiçi siparişler, telefon siparişleri veya yemek dağıtım platformları aracılığıyla satış yapılan hayalet mutfaklar, küresel salgın öncesinde de yükselen bir trend konumundayken,salgınla beraber daha da etkili olmaya başlamışlardır. Salgındöneminde hayalet mutfaklar, insan temasını en aza indirdiği, zamandan tasarruf sağladığı ve çeşitli yiyecek seçenekleri sunduğu için önemli bir uygunluk faydası yaratmışlardır. Bu mutfaklar, karbon ayak izini, yiyecek israfını azaltarak ve kapasite kullanım oranını arttırarak; sürdürülebilirlikile kıt kaynakların optimum kullanılması, ölçek ekonomilerine ulaşılması hususunda etkili bir araç durumundadırlar. Ancak,tüketicinin gıda bileşenlerinin anonimliği ve hayalet restoranlar için gıda tedariki konusunda güvenlik ve şeffaflık endişeleri bu trendin geleceği konusunda belirleyici bir noktayı oluşturmaktadır. Hayalet mutfakların yükselişinin sıradan yemek mekanları ve bağımsız lokantalar ile istihdam için bir tehdit oluşturabilir. Ancak, yerel girişimciler için düşük yatırım imkanı ile yeni mutfak konseptleri geliştirme fırsatlarıda yaratabilir. Hayalet mutfakların istihdamı nasıl etkileyebileceği belirsizliğini korumaktadır. Sektöre giriş için daha düşük finansal engellerle rekabetin daha şiddetli olması, yüksek iş başarısızlık oranlarına yol açabilir. Tüm bu gelişmeler, yeme içme sektörünün hızlı bir şekilde evrildiğini ve değişime ayak uyduramayan sektör paydaşlarının hızlı biçimde oyundan düşeceğini göstermektedir.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.