ALAÇATI’DA HER MEVSİM KEYİFLİ TATİLİN ADRESİ: D’AZUR HOTELS

d’Azur Hotels’in işletmecileri Ebru ve Özgür Tolunay çiftiyle, otellerinin konseptini, Türkiye’deki butik otelciliği, seyahatlerini ve daha fazlasını konuştuk.

Öncelikle sizi tanıyalım. Ne zamandır otelcilik yapıyorsunuz ve bu mesleği yapma fikri nasıl oluştu?

Biz 6 yıldır Alaçatı’da otelcilik yapıyoruz. Daha önce uzun yıllar İstanbul ve Paris’te kurumsal firmalarda çalıştık. Daha sonra çok sevdiğimiz Alaçatı’ya taşınıp küçük bir butik otel hayali kurmaya başladık ve oğlumuzun adını verdiğimiz Maison d’Azur’u açtık. Geçen 6 sene içinde, Meydan d’Azur ve Rue d’Azur’u da açarak tüm otellerimizi d’Azur Hotels adı altında topladık.

Otellerinizde nasıl bir konseptle hizmet veriyorsunuz?

Toplam 26 odamız var. Bunlar iki, üç, dört ve beş kişilik odalardan oluşuyor. Gruplar için 80 kişiye kadar yatak kapasitesine sahibiz. Maison d’Azur ve Rue d’Azur birer Rum evi olup, Meydan d’Azur ise klasik Türk evidir. Oda kahvaltı olarak hizmet veriyoruz. Kahvaltı bizim için çok önemli, bu sebeple hazırladığımız tüm yiyecekler annelerimizin tarifiyle kendi ellerimizden çıkıyor. Kışın 10, yazın 15 çeşide kadar çıkardığımız reçellerimiz Ebru’nun, kahvaltılık mezeler Özgür’ün eliyle hazırlanıyor.

Türkiye’de otelcilik yapmak konusunda neler söylemek istersiniz? Sizin yaptığınız işi yapmak isteyen birçok kişi var. Onlara neler tavsiye edersiniz?

Türkiye’de otelcilik yapmak hayal edilenden biraz farklı. Kolay bir iş değil. Kalıcı olabilmek zor. Bunun için ekstra bir çaba sarf etmek gerekiyor. Özellikle Nisan-Ekim arasındaki yüksek sezonda gecemiz gündüzümüz olmuyor; ama bunun yanı sıra her gün tatilini geçirmek için bizi tercih eden farklı karakterde birçok insanla tanışıyoruz. Bu da işimize büyük bir keyif katıyor.

Yüksek sezon dışında otellerinizi kapatıyor musunuz?

Hayır, Alaçatı genelinin aksine bizim tüm otellerimiz 12 ay açık ve aktif durumda. Bugüne kadar hiç kapatmadık. Bizim yıllardır açık olduğumuzu bilen misafirlerimiz, kışları da bizi tercih ediyor. Şömine başında sakin bir Alaçatı’nın tadını çıkarmak da yaz kadar keyifli.

Peki, bu yoğunlukta tatil yapmaya fırsatınız oluyor mu?  Boş zaman bulabildiğinizde neler yapıyorsunuz?

Tabii ki tatil yapıyoruz. Her sene yılbaşı yoğunluğunu atlattıktan sonra oğlumuz Azur’u da alıp yaklaşık bir buçuk ay dünya turu yapıyoruz. Görmediğimiz ülkelere gidip farklı medeniyetleri keşfediyoruz. Bu süreçte değişik otellerde kalarak gözlem yapıyor, kendimizi nasıl geliştirebileceğimizi düşünüyoruz. Otelimizin çok beğenilen dekoratif ayrıntılarını da genelde gittiğimiz ülkelerden topluyoruz.

Hem otelci hem de gezgin olarak seyahat planlarınızı neye göre yapıyorsunuz?

Aslında pek plan yapmıyoruz. Sadece gitmek istediğimiz kıtayı belirliyoruz. Uçak biletimizi sadece gidiş ve dönüş olarak alıyoruz. Geri kalan her şeye gittiğimiz yerin durumuna göre karar veriyoruz. 6 saatlik yolculuğun ardından gittiğimiz bir şehri beğenmeyip gece kalmadan şehir, hatta ülke bile değiştirdiğimiz olabiliyor. Genellikle farklı medeniyetlerin olduğu yerleri tercih ediyoruz. Bize ilginç gelen, kendimize katabileceğimiz şeyleri bulduğumuz yerlerde daha uzun kalıyoruz. Burası Vietnam, Kamboçya ya da Hindistan’da bir şehir de olabiliyor, Nepal’de dağın tepesinde bir köy de.

Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizleri en çok etkileyenler hangileriydi? Sizi hangi özellikleri etkiledi?

Kamboçya’nın gündelik yaşamı, halkın yoksulluğa rağmen mutluluğu çok etkileyiciydi. Kuzey Tayland da doğası ile bizi en çok etkileyen yerlerdendir; ama bizde en çok iz bırakan şehir uzun yıllar yaşadığımız ve tanıştığımız yer olan Paris’tir.

Anılarınızı paylaştığınız bir blog’unuz var mı?

Şu an sadece kişisel Instagram adreslerimizden paylaşıyoruz; ama blog yazmamız konusunda yoğun bir talep alıyoruz. Gelecek dönemlerde ona da yönelmeyi düşünüyoruz.

Dünyayı gezip farklı otellerde kaldığınızı söylediniz. Yurt dışındaki otellerle kıyasladığınızda, Türkiye’deki butik otellerin hizmetini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Butik otelcilik Türkiye ve dünyada bizce çok farklı. Türkiye’de butik oteller kişiye özel hizmet üretip beklentileri karşılayıp hatta aşarken, yurt dışında mevcut sınırların dışına çıkmayan bir yapı halindeler. Ülkemizdeki butik otellerde daha yalın bir organizasyon yapısı mevcut. Yurt dışındaki otellerde ise, hiyerarşik kademeler oldukça fazla.

Son olarak gelecek planlarınızı öğrenebilir miyiz?

Önümüzdeki on yıllık süre içerisinde Alaçatı’da d’Azur Hotels olarak misafirlerimizi ağırlamaya devam etmeyi planlıyoruz. Uzun vadede ise d’Azur Hotels ailesini daha da büyütmeyi amaçlıyoruz.