ÜFE kaynaklı enflasyonist etkenler


Ayşegül AK

Ayşegül AK

Okunma 06 Haziran 2021, 01:54

ÜFE kaynaklı enflasyonist etkenler

ÜFE kaynaklı enflasyonu yukarı itici bir etken, gün gittikçe etkisini artırmaktadır. 2021 yılı enflasyon beklentilerinde, döviz kuru geçişkenliğinin ve ÜFE kaynaklı maliyet artışlarının gecikmeli etkileri enflasyonu yukarı taşırken, talepteki canlanmanın talep koşullarını eski düzeylerine taşıyamaması fiyat artışlarına bir sınır etkisi yansıtabilir.

Üretim maliyetlerindeki değişimi ölçen ve Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından hesaplanan endeks (ÜFE) üretici fiyat endeksidir. ÜFE’nin artışı Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) artışına yönelik bir öncü göstergedir. Üreticiler, karşılaştıkları maliyet artışını talep koşulları nedeniyle bir süre üstlenebilseler de yeri geldikçe fiyatlarına yansıtacaklardır. Bu süreç,  nihai tüketiciye ulaşan mal ve hizmet fiyatlarında da artışla sonuçlanır. Son açıklanan rakamlara baktığımızda yıllık bazda TÜFE’nin Ocak 2021’de yüzde 14.97, şubatta 15.61, martta 16.19 ve nisanda 17.4 düzeyine ulaştığı görülürken ÜFE için bu rakamlar ocakta 26.16,  şubatta 27.09,  martta 31.20 ve en son nisan itibariyle de 35.17 düzeyinde gerçekleşmiştir. Her iki veri arasındaki makasın gittikçe açılması, sonraki dönemlere ilişkin bekleyişleri yukarı revize etmektedir. ÜFE kaynaklı enflasyonu yukarı itici bir etken, gün gittikçe etkisini artırmaktadır.

Emtiaların değerlendiği görülüyor

Pandemi süreci; salgının gidişatına bağlı olarak verilerin şekillendiği bir süreçtir. 2020’nin ilk yarısında artan belirsizlikler ve talebin durması sonucu petrol, bakır gibi maliyetlere yansıyan emtialar değer kaybederken, yılın ikinci yarısından itibaren iktisadi faaliyetlerdeki artışa bağlı olarak bu emtiaların değerlendiği görülmektedir. Kısıtlamaların kaldırılması ya da gevşetilmesiyle talep koşullarının olumluya evrildiği ve aşılama sonucu beklenilen ekonomik canlanma etkisinin görülememesi ile talebin tekrar azaldığı bir kısır döngü oluşmaktadır. Aşılama faaliyetlerinin başarıya ulaşması, tam anlamıyla normalleşme sürecini belirleyen temel faktör olmaktadır. 2021 Mayıs ayı itibariyle küresel koşulların, pandemi öncesi ‘normal’ düzeylerine dönmekten çok uzak olduğu görülmektedir. Yılbaşında ilk aşılama çalışmalarının başlamasıyla yaşanan olumlu hava, geniş kitlelerin aşılanması için şartların sağlanamaması, artan kredi hacmine karşılık gelir düzeyinin artamaması ve en başta hizmetler sektörü olmak üzere kriz öncesi dönemdeki çalışma kapasitesinin oluşturulamaması gibi etkenler, 2021 yılının da parasal teşviklerin devam edeceği pandemi yılı olarak anılmasına neden olacaktır.

Talep kaynaklı riskler azalıyor

Parasal teşviklerin devamlılığı enflasyonist bekleyişleri de artırmaktadır. 2008 finansal kriz döneminde piyasaya enjekte edilmiş olan likidite miktarına daha pandeminin başladığı ilk aylarda ulaşılmıştı. Önümüzdeki günlerde bir de bu konunun çözülmesi gereken sorunlar listesine gireceği kesindir.  İktisadi faaliyetlerin azalması ve ekonomik daralma beklentilerinin artmasıyla kronik yüksek enflasyon ile mücadele eden Türkiye gibi ülkeler için diğer her şey sabitken, talep kaynaklı riskler azalmaktadır; ancak bir yandan da bahsedilen iktisadi faaliyetlerin azalması ve ekonomik daralma beklentilerinin artmasıyla ülke para biriminin değer kaybı hızlanacaktır. Döviz kurundaki yükselmeye bağlı olarak, ara mallar üzerinden gelen maliyet yönlü enflasyonist etkiler sonucunda, enflasyon yukarı yönlü harekete geçecektir.

Kurdaki değişim üretim maliyetlerini etkiliyor

Döviz kuru geçişkenliği olarak da adlandırabileceğimiz bu süreçte, döviz kuru TL’ye karşı değer kazandıkça enflasyonu artırır. Kurdaki değişimin ithal mallar içindeki ara malı kullanım oranına bağlı olarak üretim maliyetlerini etkilemesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla özellikle yoğun ara malı ithalatı yapan ülkeler bu riske maruz kalırlar. 2021 yılı enflasyon beklentilerinde, döviz kuru geçişkenliğinin ve ÜFE kaynaklı maliyet artışlarının gecikmeli etkileri enflasyonu yukarı taşırken, talepteki canlanmanın talep koşullarını eski düzeylerine taşıyamaması fiyat artışlarına bir sınır etkisi yansıtabilir.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.