Pandeminin getirdiklerini ekonomik tahribat, psikolojik tahribat ve dijital hamle olarak üç başlık altında toplayabiliriz. İlk ikisinin olumsuz, üçüncüsünün ise olumlu olduğu şüphesizdir. Zira dijital hamle, pandemi olmasa uzun sürede gerçekleşecek dönüşümün hızlanmasıdır.
Bu yılın en çok kullanılan tabiri ‘Çin’in Wuhan eyaletinde’ olmuş. Pek çok akademik yayın ve sunum bu cümle ile başlamış. Pandemiye vurgu tamam; ancak başlangıç yerine vurgu yapmak neden olabilir diye düşününce insanların fazlasıyla etkilendiği bir salgının çok uzak bir noktada çıkmış olmasının bilinçaltı bir şaşkınlığı olabileceği şeklinde yorumlayabiliriz. Böylelikle, belki de global köy kavramının somut bir örneğinin içinde olduğumuzun farkına varıyoruzdur. Dünyanın böylesine bütünleşip en uzak parçaların bile yakın olmasına yol açan olgu ise dijitalleşmedir. Dijitalleşme sayesinde mesafe ve zaman farklarının önemi kalmamıştır. Pandeminin getirdiklerini ise üç başlık altında; ekonomik tahribat, psikolojik tahribat ve dijital hamle olarak toplayabiliriz.
Ekonomik tahribat
Ekonomik tahribat; ekonomilerin öncelikle talep ve arz şokuna uğrayarak küçülmesi, dünya ticaret hacminin beklenilen rakamlara ulaşamamasıdır. Bu sürecin atlatılabilmesi için pek çok ekonominin destek paketleriyle ekonomik aktörlere kaynak aktarması ise artan enflasyona katkı ile sonuçlanmıştır. Özellikle hizmetler sektöründeki faaliyet kesintisi, gelir kaybına uğrayanların istihdamın neredeyse yarısını barındırması nedeniyle çok büyük kitlelere ulaşmıştır. Bu süreçte var olan tasarruflar ve işletme sermayeleri erimiş, borçluluk düzeyi artmıştır.
Psikolojik tahribat
Pandeminin psikolojik tahribat kısmı bu noktayla ilişkilendirilebilir. Gelir akımının belirsizliği ve üzerine kişilerin virüse maruz kalma kaygıları birleşince eski talep düzeyleri çoğu sektör için uzak kalmaktadır. Tasarrufların erimesi haricinde kişilerin belirli bir süre gelir sağlayamaması, gelecekte benzer durumun tekrar yaşanabilmesi kaygısı sürekli gelir hipotezini destekleyerek kişilerin taleplerini ertelemelerine neden olmuştur. Ertelenmiş talep dediğimiz süreç başlasa da bu sefer tedarik sürecindeki aksamalar ve enflasyon artışı toplam talep üzerinde belirleyici olmaktadır. Ek olarak, kişilerin tüketim davranışlarının yön değiştirmesi de bu açıdan incelenebilir. Statistica verilerine göre ABD için öngörülen online yemek tedariki artış hızı pandemi öncesi tahminlere göre ikiye katlanmıştır. Kişilerin eskisinden daha fazla online kanallara yönelmesi, eskisi kadar sosyalleşememesi pandeminin uzun yıllara yayılan psikolojik etkilerindendir.
Dijital hamle
Üçüncü etki olan dijital hamle ise pandemi olmasa uzun sürede gerçekleşecek dönüşümün hızlanmasıdır. Dijital dönüşümü gerçekleştiren firmalar bu süreçte zorlanmazken gerçekleştirememiş durumda yakalanan firmalar içinde hızlıca adaptasyon sağlayabilenler ayakta kalırken diğerlerinin ciddi sıkıntıya düştüğünü yaşamış olduk. Hatta Ticaret Bakanlığı’nın açıklamış olduğu 2020 yılı genel ve e-ticaret verilerinde 2020 yılı için genel ticaret düzeyindeki keskin düşüşe rağmen e-ticaret hacminin artması, ticaretin daraldığı bu süreçte dahi e-ticaretin ivme kazanması, bu alanda kendini geliştiren şirketlerin dışsal şoklara daha dirençli olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Şirketler haricinde bu şirketlerin hizmet sunduğu kitlenin de dönüşüm geçirmiş olması önemlidir. Teknolojiyle barışık, genç ve dinamik kitlenin sosyal izolasyon kuralları gereği artan e uygulamalara uyum sağlaması zor olmasa da bu dönüşümden hiç haberi olmayan ya da sıcak yaklaşmayan bir kitlenin de bu süreçlere pandemi nedeniyle zorunlu olarak katılması ve mevcut kitleye dahil olması dijital hamlenin diğer yönüdür.