Teknoloji ve Yapay Zeka ile Lojistik Sektöründe Verimlilik Artışı
BL Global Lojistik, alanında uzman bir ekip tarafından 2016 yılında kuruldu. Uluslararası taşımacılık ihtiyaçlarını butik hizmet anlayışı ile çözümler sunmaya devam ediyor. BL Global Lojistik Yönetici Ortağı Serdar Aygüler, Kobi Aktüel’in sorularını yanıtlayarak, lojistik sektöründeki çalışmalarını anlattı.


Lojistik sektörü son yıllarda nasıl bir değişim geçiriyor? Teknolojik gelişmelerin sektöre etkilerini nasıl?
Uluslararası ve ulusal anlamda pandemi döneminden beri süregelen ekonomik dalgalanmalar, savaşların etkisi ve ambargolar lojistik sektöründe sürekli bir proaktif yaklaşım içinde olmamıza sebebiyet vermekte. Stabil pazarlarda kalmaya çalışmak, yeni bölgelere açılmaktan kaçınmak ve farklı taşıma yöntemlerini değerlendirmemek bazı lojistik şirketlerinin bu rekabette yenik düşmesine sebebiyet verdi. Teknoloji her alanda olduğu gibi Lojistik dünyasında da önemli bir çözüm kapısı olmaya başladı. Artan maliyetleri düşürmek, insan emeğiyle yapılan rutin işlemleri teknoloji ve AI altyapısı ile makinelere bırakmak gelecek 20 yılın planları arasında. Bunun ilk adımları özellikle depolama ve dağıtım kanallarında görülmeye başladı. Uluslararası taşımalarda online hizmetler ile artık bir çok firma ve armatör fiyat tekliflerini web siteleri üzerinden alabilmekteler. Bu teknolojik gelişmeler uzun vadede küçük ve orta ölçekli lojistik firmalarının pazardaki payını önemli ölçüde azaltacaktır. Gelişimlerini teknolojiye uyumlayamayan ve bu konuda yatırıma gitmeyen tüm firmaları da ilerleyen dönemlerde zorlayacaktır.
Globalleşme ve e-ticaretin lojistik sektörü üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Lojistiğin globalleşme olmadan gelişmesi mümkün değildir. Lojistiğin bir sınırı yoktur ve globalleşmeyen bir Dünya lojistiğin önünde sadece bir engel olur. Şu an binlerce km uzaktan bir ürünün bir kaç gün içinde kapımızda olabilmesini sağlayan şey bu düzenin sonucudur. E-ticaret pazarı büyüdükçe lojistik algılarımız kalıplarından sıyrılmak zorunda kalmıştır. Kargo şirketleri ile lojistik şirketleri arasındaki keskin hizmet şekli farkı zamanla değişime ayak uydurarak biraz daha homojenleşmiştir. Bu süreçte ayrıca depolama hizmetleri konusunda talep ve rekabet artmış, rekabette öne geçebilmek adına verimli ve hızlı sipariş hazırlama altyapıları geliştirilmiştir. Bu da depolama ve dağıtım alanında lojistik sektörünün gelişimine katkı sağlamıştır.
Lojistikte sürdürülebilirlik konusu giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu alanda sektördeki gelişmeleri nasıl görüyorsunuz?
Sürdürülebilirlik geleceğimiz için üzerinde çok durmamız gereken bir konu. Sektörde başı çeken birçok firma özellikle temiz enerji üzerine hizmetlerini geliştirmekte. Ülkemizde özellikle karayolu taşımacılığında multimodal – intermodal çözümler son dönemde hızla artış göstermeye başladı. Müşteri ve tedarikçi bilincinin de gelişmesiyle sürdürülebilirlik adımlarının kısa vadede daha kalıcı olarak atılacağını düşünüyorum.
Verimli tedarik zinciri yönetimi için hangi stratejileri önerirsiniz?
Verimli bir tedarik zincirinin en önemli unsuru akışın durmamasıdır. Bu nedenle tüm tedarik sistemini güvenilir kaynaklar ve tedarikçiler üzerine kurmak gereklidir. Süreç standardizasyonu ve risk yönetimi uzun vadeli başarı için olmazsa olmazdır. Temeli sağlam kurmak önerebileceğim tek stratejidir.