5G İle Önce Şehirler Sonra Tüm Şehirler Akıllı Hale Gelecek

Turkcell, yapay zekâ ve 5G yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. 15 Mart’ta Turkcell Genel Müdürü olarak görevine başlayan Murat Erkan ile Turkcell’in yeni projelerini, 5G’nin geleceğini, sektörle ilgili görüşlerini ve daha fazlasını konuştuk

5G İle Önce Şehirler Sonra Tüm Şehirler Akıllı Hale Gelecek
kobiaktuel
kobiaktuel
02 Mayıs 2019 Perşembe 16:32

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Turkcell Grubu’na ne zaman katıldınız?

Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Telekomünikasyon Mühendisliği Bölümü mezunuyum ve Harvard Business School’da Stratejik Pazarlama Programını tamamladım. Profesyonel iş hayatıma Toshiba’da başladım. Sonrasında Biltam Mühendislik’te ve Türkiye’nin ‘ilk’ Sistem Mühendisi olarak Cisco Türkiye’de görev yaptım. Cisco Systems’da Teknoloji, Satış, İş Geliştirme ve Kanal Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştım. 2006’da Aneltech’de Telekom, Mobil, ICT, savunma sanayi ve endüstriyel ürünler sektörlerine yönelik çözümlerin İş Birim Yöneticiliği görevimin ardından Haziran 2008’de Turkcell’e Superonline Genel Müdürü olarak katıldım. Aralık 2015 - Mart 2019 döneminde ise Turkcell’de Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptım. 15 Mart 2019 itibarıyla da Turkcell Genel Müdürü olarak bayrağı devraldım.

Yeni dönem için Turkcell’le ilgili öncelikli hedeflerinizi paylaşır mısınız? Bu yıl Turkcell’in yeni projelerinde neler var?

Müşteri odaklı hizmet anlayışımızı daha da geliştirerek yeni akıllı teknolojilerimizle müşterilerimizin hayatlarına değer katmayı sürdüreceğiz. Teknoloji alanındaki farkımızı yeni teknolojilere yatırıma devam ederek ortaya koyacağız. Bu amaçla satış kanalımızı bireysel, kurumsal ve uluslararası olmak üzere üç ana odak üzerinden yeniden şekillendirdik. Temel değişim amacımız, müşterilerimizle daha güçlü bir ilişki içinde olduğumuz bir organizasyona ulaşmak. Bunun yanı sıra dijital operatör vizyonumuzu da geliştirerek devam ettireceğiz. Bu vizyon, benim de dört yıldır içinde olduğum gelişmelerin bir bütünü. Dolayısıyla buna aynı hızla devam edeceğiz. Şu anda iştirakimiz Lifecell Ventures ile 39 ülkedeyiz, ancak bu konuda gidecek daha çok yolumuz bulunuyor. Turkcell olarak yeni nesil teknolojilere yönelik yatırım ve çalışmalarımız hız kesmeden sürecek. Bu kapsamda 5G, yapay zekâ, robotik teknolojiler, Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, büyük veri, akıllı teknolojiler, siber güvenlik ve bulut teknolojileri odaklanacağımız konular arasında yer alacak.

Kurumlara yönelik sunduğunuz çözümlerden de bahseder misiniz?

Yeni iştirakimiz Dijital İş Servisleri ile en küçük KOBİ’den en büyük şirkete kadar kurumların dijitalleşmesi için çözümler sunuyoruz. Öte yandan ‘TechFin’ dediğimiz, dijitalleşmenin finansal ayağındaki dönüşümde de Paycell ve Financell markalarımız ile iddialıyız. TechFin’de temel amaç, aracıları aradan çıkartıp müşterilerin dijital finansal servislere hızla ulaşmasını sağlamak. Paycell ödeme platformumuz 2,6 milyon uygulama indirme sayısı ve 1 milyonu aşan Paycell card ile mobil ödeme dünyasının en güçlü oyuncularından biri olma yolunda hızla ilerliyor. Tüketici finansmanı şirketimiz Financell, sağladığı krediler ile müşterilerimizin akıllı cihazlara erişimini kolaylaştırmaya devam ediyor. Bu alandaki yetkinliklerimize sigorta acenteliğimiz Güvencell Sigorta’yı da kattık.

5G teknolojisine bugüne kadar ne gibi yatırımlar gerçekleştirdiniz?

Turkcell, 4.5G için kurduğu şebekeyi 5G’ye de hazır olacak şekilde tasarladı. Bu sayede 5G için hazırlıklarımıza 4.5G ile birlikte başlamış olduk. Mevcut şebekemizde yazılım güncellemeleri ile var olan spektrumumuzu kullanarak 5G servisini sunabileceğimiz gibi, yeni tahsis edilecek spektrumları da kullanarak yepyeni servisleri hayata geçirebilecek hazırlığa da sahibiz. Saniyede 1.2 gigabitlik hızla dünyanın en yüksek hızını veren operatörlerden biriyiz. Türkiye dışında bu hızları sağlayan ülkeler İsviçre ve Japonya. Üniversite iş birliklerimiz de bulunuyor. 5G’de iş ortaklarımızla yürütülen çalışmalarımız var. Son birkaç yıldır, Turkcell olarak bizim de geliştirilmesine katkı sunduğumuz ULAK baz istasyonu ile mobil altyapı tarafında ciddi bir mesafe kat ettik. Dünyada ilk kez, 4.5G için kullandığımız frekanslar üzerinden 5G sinyali verdik. Bu çalışmayı, şebeke teknolojileri ekiplerimizin çalışmalarıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’deki örnek canlı sahalarımızda, mevcut frekanslarımız üzerinden yaptık.

Önümüzdeki dönemde 5G’ye yönelik projelerinizde neler var?

5G için son kullanıcı terminalleri hazır olduktan, 5G için ek frekanslar kullanıma açıldıktan ve endüstriyel çözümler geliştirildikten sonra, bu sahalarımızın sağladığı 5G sinyali dijital çağın Türkiye’deki önemli kilometre taşları olacak. Burada 5G’de milli ekipmanlar ve çözümler geliştirilmesinin yolunu açacak adımlar atılması da çok kritik öneme sahip. Kullanıcı terminallerinin olgunlaşmasıyla birlikte, müşterilerimiz 5G’yi deneyimleyebilir hâle gelecek. 5G çalışmalarımıza ve yatırımlarımıza önümüzdeki dönemde de hız kesmeden devam edeceğiz.

Peki, 5G teknolojisi sektörünüzü ve günlük hayatı nasıl etkileyecek? Türkiye’nin 5G’ye geçme sürecini biraz anlatır mısınız?

Kamuoyunda 5G çoğunlukla internet hızı gibi algılanıyor. Bu doğru, ama çok eksik bir öngörü. Yüzlerce cihazın aynı anda internete bağlanması, neredeyse gerçek zamanlı veri iletimi ve hayatın her alanında internet kullanılması 5G altyapısıyla mümkün olacak. 5G sadece yeni bir haberleşme teknolojisi değil, aynı anda ilk dijital dönüşüm teknolojisidir. Bireysel, kurumsal ve sonunda ülke olarak tümüyle dijitalleşeceğimiz bir dönem yaşayacağız. Son günlerde daha sık duymaya başladığımız bir tanım var; akıllı şehirler. İşte 5G’nin en önemli farkı burada ortaya çıkacak. Önce şehirleri ve sonunda ülkenin tamamını akıllı hale getirecek internet altyapısı 5G ile mümkün olabilecek. 5G’nin doğru iş modeli ile ekonomik katkıya dönüşeceği açıktır. 5G teknolojisini doğru iş modeliyle deneyimlemenin ekonomik faydalarının yanı sıra bu teknolojiyi ilk üretecek ülkeler arasında yer almanın da ciddi avantajlarını yakalayacağımız bir zamanı yaşıyoruz.

Turkcell olarak fiber teknolojilerine yaptığınız yatırımları paylaşır mısınız? Fiber teknolojisinin bugünkü durumunu ve geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Turkcell olarak bugüne kadar 8 milyar TL yatırım yaparak Türkiye’yi gerçek fiber internetle tanıştırdık. 45 bin kilometreyi bulan fiber ağımızı 3,5 milyon ev ve iş yerinin kapısına kadar ulaştırdık. Türkiye’nin dijital ekonomide söz sahibi olabilmesi için önümüzdeki dönemde gündeme gelmesi ve hızla çözüme kavuşturulması gereken noktalar var. Bu alandaki en önemli gündem maddesi ise ortak altyapı. Biz yaklaşık dört yıldır ortak altyapı konusunu her fırsatta dile getiriyoruz. Türkiye’nin çok ciddi bir dijital altyapı eksikliği var. Ülkemizde yaklaşık 20 milyon hane var ve şu anda fiberin ulaştığı hane sayısı ise yaklaşık 5 milyon. Acilen 15 milyon haneye daha fiber ulaştırmamız gerekli. Geldiğimiz noktada fiber yatırımlar tamamen durdu. İki yıldır fibere yatırım yapılmıyor. Bu konuda acilen aksiyon almak gerekiyor. Altyapıyı paylaşmanın ötesine de geçerek, Türkiye’nin iletişim altyapısını dünyanın en iyilerinden biri haline getirmek için ortak yatırım yapmayı konuşmalıyız. 5G için de fiber olmazsa olmaz. Kuracağımız 5G, Endüstri 4.0’ın altyapısı olacak. Elektrik ne ise bu da aynı önemde olacak, dolayısıyla burada amacımız en hızlı şekilde bu altyapının kurulması olmalı. Sonucunda Türkiye kazanacaksa Turkcell olarak her adımı atmaya hazırız.

IoT ile ilgili çalışmalarınızı anlatarak, buna yönelik yeni projelerinizden bahseder misiniz?

Turkcell olarak Türkiye pazarında yaklaşık 2,5 milyon kurumsal IOT hat ile hizmet veriyoruz. Bugün bu hatlar enerjiden üretime, araç takipten ödeme sistemlerine kadar birçok farklı alanda kullanılıyor. Endüstri 4.0’ın hayatımıza girmesi ve birçok firmanın bu konudaki farkındalığının artmasıyla birlikte IoT kullanımına olan ilgi de giderek artıyor. Mevcut teknolojik yetkinliklere büyük veri ve yapay zekâ yeteneklerinin de eklenmesiyle firmalara sağlanacak faydalar artmaya devam edecek. Örneğin İş ortaklarımızla geliştirdiğimiz Turkcell Enerji İzleme ve Yönetimi Servisi ile şirketler anlık enerji tüketimini izleyebiliyor, bunu merkez ve şubeleriyle karşılaştırmalı olarak takip edebiliyor, anormal tüketimleri ve verimlilik alanlarını tespit ederek bunlarla ilgili aksiyon alıp enerji konusunda yüzde 30’a yakın verimlilik sağlayabiliyor. Akıllı tarım uygulamalarımız ile tarladan topladığımız bilgileri yapay zekâ yetenekleriyle birleştirip ekilen ürünün sağlığı hakkında çiftçimizle anlık bilgiler paylaşabiliyor, ne kadar sulama yapılması gerektiğiyle ilgili yönlendirmelerde bulunabiliyoruz.

Yapay zekâ ve chatbot teknolojilerine yönelik yatırımlarınızı anlatır mısınız?

Türkiye’nin yeni nesil teknolojilerde söz sahibi olması ve geleceğe yön veren ülkeler arasında yer alması için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bu yıl 10’uncusunu düzenlediğimiz Teknoloji Zirvesi’nde Türkiye’nin ilk yerli ve milli yapay zekâ uygulaması Yaani Asistan’ı tanıttık. Türk mühendisler tarafından geliştirilen Yaani Asistan, konuşmanın yazıya, yazının konuşmaya dönüşmesi şeklinde yani çift yönlü çalışan müthiş bir yapay zekâ çalışması. 2025 yılı geldiğinde 6 milyar kişinin cebinde yapay zekâlı bir kişisel asistan olacağı gerçeğini düşündüğümüzde bu alanda Turkcell olarak yaptığımız çalışmanın önemi bir kez daha açıkça ortaya çıkıyor. Yapay zekâ teknolojileri ve 5G ile birlikte çok farklı bir gelecek bizi bekliyor. Chatbotlara yönelik çalışmalarımız da sürüyor. Dijital Operatör’de var olan chatbot sayesinde müşterilerimizin taleplerini karşılayarak doğru çözümlere yönlendiriyoruz. Bunun yanı sıra insan kaynaklarından çalışan yardım masasına, giriş otomatlarımızdan çalışanlarımız için tasarladığımız birçok uygulamalaya da yapay zekâlı BOT’larımızın entegrasyonunu sağlayarak, onlar için daha verimli, daha hızlı çözümler üretmeye çalışıyoruz.

Bu teknolojilerin gelişmesi sektörünüzü nasıl şekillendirecek? İstihdamı sizce nasıl etkileyecek?

Yapay zekâ ve bunun gibi teknolojilerin gelişimiyle birtakım meslek kollarının etkileneceği bir gerçek. Bu bütün dünyada da yaşanmaya başladı. Ülkemizde de yaşanmaya başlayacak; ama orada elimizde birtakım somut araştırmalar var. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 raporunda 75 milyon insanın işini kaybedeceğini varsayılıyor; ancak 133 milyon insanın da yeni iş bulacağını öngörülüyor. Şimdi insansız araçlar diyoruz, otonom araçlar. Belli bir meslek kolunu tabi ki tehdit edecek; ama her tehdidin altında bir fırsatın olduğunu unutmammak lazım. Çağrı merkezleri etkilenebilir, ancak bizim çağrı merkezlerimizde çok değerli bir iş gücümüz var. Onları daha doğru meslek gruplarına kanalize edebilirsek, çok daha farklı meslekler yaratacağız.

Önümüzdeki beş yılda mobil teknolojilerde ne gibi gelişmelerle ve yeniliklerle karşılaşacağız?

Aslında bugün konuştuğumuz pek çok teknoloji beş yıl sonra hayatımıza girecek. Beş yıl sonra tüm cihazlarımız sesli olarak kontrol edilecek. Yapay zekâ yaşamımızın bir parçası olacak. Ses teknolojisi bulunmayan makineler tarihe karışacak; ama bir yandan da daha verimli, daha ekonomik bir hayata kavuşacağız. Sürücüsüz araçlar, drone’ların hüküm sürdüğü bir dünyamız olacak ve elbette güvenlik beş yıl sonra da hepimiz için en öncelikli konu olacak.

Turkcell’in KOBİ’lere yönelik hizmetlerini ve projelerini anlatır mısınız?

Turkcell olarak KOBİ lerin tüm teknoloji ihtiyaçlarını uçtan uca sağlayacak kurumsal çözümlerle müşterilerimizin yanında yer alıyoruz. Farklı sektörlerdeki farklılaşan ihtiyaçlarına yönelik ürün ve servislerimizle çözümler sunuyoruz. İşte Destek Sihirbaz ile KOBİ’lerin ihtiyacına göre farklılaşan servislerimizin portal üzerinden öneri olarak müşterilerimize sunulmasını sağlıyoruz. KOBİ’lere yönelik ihtiyaçları doğrultusunda özelleştirilmiş birçok farklı hizmetimiz bulunuyor. Örneğin  Akıllı Wi-Fi ürünümüzle restoran, kafe gibi müşterilerimizde güvenli Wi-Fi kullanımı sunuyoruz. Supercam ürünümüzle müşterilerimiz mobil uygulamasından iş yerini izleyip, geriye dönük kayıtlara ulaşabiliyor. Ekip mobil ve rahat takip uygulamalarımızla KOBi’ler personellerini ve araç filolarını takip ediyor. Enerji kayıplarını önlemeye yönelik ürünlerimiz karlılığa önemli katkılar sağlıyor. Turkcellbulut’un web sitesi üzerinden KOBİ’ler de, Turkcell Bulut Servislerinden kolayca yararlanabiliyor. Tek Ofis platformumuz ile şirketlerin tüm ofis iletişim ihtiyaçlarını karşılıyoruz.

Turkcell’in yerli ve milli uygulamalarından bahseder misiniz? Bu uygulamaların içerikleri ve avantajları neler?

Turkcell 20’den fazla yerli dijital uygulamasıyla kullanıcıların hayatına değer katıyor ve en önemlisi de Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalıyor. Her bir uygulama Türk mühendislerimizin yoğun çalışmalarıyla geliştirilmeye devam ediyor. Öne çıkan uygulamalarımızın başında BiP geliyor. 35,5 milyon kullanıcısıyla Türkiye’nin yenilikçi iletişim ve yaşam platformuolan BiP mesajlaşmanın ötesinde sesli ve görüntülü görüşme olanağı da sağlıyor. Bugün 250’den fazla servisin kullanıldığı BiP’in keşfet alanında onlarca farklı işlem, sesli komut veya mesajla gerçekleştirilebiliyor. Türkiye’nin dijital müzik platformu fizy ise Türkiye’nin en çok dinlenen müzik platformu olarak öne çıkıyor. Yeni nesil arama ve rehber uygulamamız UpCall ise ‘Bilinmeyen Numara’ dönemini geride bırakıyor. Türkiye’nin arama motoru Yaani, Türkiye’nin datasının Türkiye’de kalmasını sağlamaya devam ediyor. Yaani, Türkçeyi çok iyi anlamasıyla öne çıkıyor.

Ev interneti konusunda ne gibi hizmetler sunuyorsunuz?

Ülkemizin dijitalleşme yolunda en önemli ihtiyaçlarından biri olan yüksek hızda fiber interneti hesaplı tarifelerle müşterilerimize sunmayı amaçlıyoruz. Ev interneti konusunda öncelikle ışık hızında, kesintisiz fiber internet sağlayarak müşterinin evinde değer yaratacak tekliflerimiz var. Bölgesel ihtiyaçlar ve talepler doğrultusunda müşterilerimize, ihtiyaçları doğrultusunda bölgesel teklifler de sunuyoruz. Müşterilerimize fiber internet yanında tablet , smartphone ve yeni teknoloji ürünleri sunarak kullanım faydasını arttırıyoruz. TV+ hizmetiyle film, dizi, spor, çocuk ve belgesel kanallarıyla zengin bir içerik dünyasına sahibiz. Ayrıca evlerine fiber altyapısı ulaşmayan müşterilerimiz için ise Superbox çözümümüz ile sabit internet kalitesinde mobil internet hizmeti sunuyoruz.

Son olarak, Türkiye’de sektörünüzün bugünkü durumunu ve geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye genç nüfusu, teknolojiye olan ilgi ve akıllı telefon penetrasyonu gibi özellikleri nedeniyle önemli bir konumda yer alıyor. Nielsen’in raporuna göre; dünya nüfusunun internet kullanım oranı yüzde 53 iken Türkiye’de bu yüzde 67’lere ulaşmış durumda. Bu sevindirici bir durum, ama öte yandan daha ulaşmamız gereken yüzde 33’lük bir kesim daha bulunuyor. Kullanıcılarımıza yeni çözümler sunmaya devam edeceğiz. Öte yandan sektöre dair yatırımların daha sürdürülebilir ve verimli olması için ülkemizde birtakım regülasyonların da hiç vakit kaybetmeden devreye alınması çok mühim bir durum.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.