İşletmeler leasing yoluyla yatırım teşviklerinden ve vergi indirimlerinden faydalanabiliyor

Leasing sektörü son yıllarda nasıl bir evrim geçirdi? Özellikle dijitalleşmenin sektöre etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Son yıllarda çevreci politikalar ve sürdürülebilir finansman anlayışının yaygınlaşmasıyla yenilenebilir enerji projeleri ve enerji verimliliği sağlayan düşük karbonlu ekipmanlar için leasing talebi artıyor. Sektör de bu gelişime uyum gösteriyor. Leasing, KOBİ’lerin bu alandaki taleplerini karşılamak için uygun bir iş ortağı konumunda. Özellikle yeşil yatırımlara sunulan finansman seçenekleri öne çıkıyor. Biz de sürdürülebilir finansman ürünümüz ECOLease ile bu konuda müşterilerimizin ihtiyaçlarına çözüm sağlıyoruz.

Dijitalleşme tüm sektörlerde olduğu gibi leasing sektöründe de etkili oldu. Operasyonel süreçlerin hızlanması, tedarik zinciri yönetimi, gümrük işlemleri, gelişmiş veri analitiği araçlarının kullanımı alanlarında elde edilen gelişmelere sektör hızla uyum sağladı. Müşteri talepleri artık çok daha hızlı bir şekilde alınıyor ve bu taleplere çok kısa sürede dönüş yapılıyor. Bu da tüm süreçlerde verimlilik artışını beraberinde getiriyor.

Kısaca leasing sektörü artık daha dijital, daha sürdürülebilir ve daha müşteri odaklı. Önümüzdeki dönemde dijitalizasyonun yaygınlaşması ve gelişimiyle sektördeki dönüşüm daha da ivmelenecektir.

Leasing, genellikle firmalar için sermaye yönetimi açısından avantajlı bir seçenek sunar. Sizin görüşünüze göre leasingin en büyük avantajları nelerdir?

Leasing, işletmelere sermayelerini etkin bir şekilde yönetme fırsatı sunarak, büyüme ve yatırım süreçlerinde finansal esneklik sağlıyor. Özellikle uzun vadeli finansman gerektiren projelerde, leasing’in sunduğu ödeme esnekliği, firmaların maliyetlerini yönetmelerine yardımcı olurken uzun vadeli borçlanma imkanı sunarak sağlıklı bilançonun dengeli bir biçimde yönetilmesini kolaylaştırıyor. İşletmeler leasing yoluyla yatırım teşviklerinden ve vergi indirimlerinden faydalanabiliyor. Yatırım süreçlerindeki operasyonel yükün uzman ekip tarafından sağlanması ve şirketlere ek bir yük oluşturmaması da leasing’in önemli avantajları arasında yer alıyor.

Leasing sözleşmeleri uzun vadeli taahhütler içerdiği için risk taşıyabilir. Bu riskleri nasıl yönetiyorsunuz?

Değerlendirme süreçlerimiz oldukça kapsamlı ve detaylı. Süreçte varlıkların edinim değerleri, vade sonundaki değerleri, yatırımın getirisi gibi detaylı analizler yapıyor, yatırıma konu varlıkların sözleşme süresi boyunca teminat değerliliğini koruyabilmesi için uygun kapsamlı sigorta alternatiflerini devreye alıyoruz. Böylelikle müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu vadelerde sözleşme seçenekleri sunabiliyor ve vade süresi boyunca oluşabilecek riskleri maksimum seviyede güvenle yönetebiliyoruz.

Önümüzdeki yıllar içinde sektörde ne gibi büyük değişiklikler bekliyorsunuz?

Önümüzdeki dönemde sektörün aktif büyüklüğünü ve varlık kompozisyonunu değiştirebilecek önemli gelişmeler olacağını öngörüyoruz. Öncelikle yeşil mutabakat ve yenilenebilir enerjiye atfedilen önemin her geçen yıl artmasıyla şirketlerin sürdürülebilir projelere daha da yoğunlaşacağını söyleyebiliriz. Başta GES ve RES olmak üzere yenilenebilir enerji tarafında 2035 yılına kadar 30 bin MW’lık ilave kapasite yatırımı yapılması bekleniyor. Bu, mevcut kurulu gücün yaklaşık yarısına denkgelen çok büyük bir yatırım demek. Yeşil dönüşümün finansmanından leasing sektörünün önemli pay alacağını öngörüyoruz.Bunun yanında son birkaç yıldır yüksek faiz ortamı nedeniyle yeni yatırım yapmaktan ve/veya kapasite artırımından imtina eden imalat sektörünün, faizlerin daha makul bir noktaya geldiği, regülasyonların azaldığı ve normalleşmenin sağlandığı bir ortamda hızla yatırım atağına geçmesini bekliyoruz. Bunun da leasing sektörü için büyük bir potansiyel yaratacağını öngörüyoruz.

Eklemek istedikleriniz var mı?

AKLease özelinde portföyümüzü yeşil dönüşüme paralel bir biçimde dönüştürüyoruz. Yeşil finansman ürünümüz ECOLease ile çevreci projelere bugüne kadar yaklaşık 10 milyar TL tutarında finansman sağladık. Halihazırda portföyümüzün %60’ı ECOLease kredilerinden oluşuyor, bu oranı hızla yukarı doğru taşımaya çalışıyoruz.

2021’den bu yana 366 MW yenilenebilir enerji kapasitemizle sürdürülebilirliği her alanda destekledik. 13 milyon ağacın tuttuğu karbondioksit miktarına eşdeğer, 280 ton karbon emisyonunun önüne geçtik. 175 bin aracın bir yılda yarattığı karbon salınımını engelledik. 350 bin hanenin yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak kadar güçlü bir kapasiteyle çevre dostu çözümlere katkı sunduk.ECOLease çatısı altında enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projeleri için fon sağlamaya ve bu kapsamda yatırım yapmaya devam edeceğiz.

AKLease Genel Müdürü Eser OKYAY