LOJİSTİK MASTER PLANI ANALİZİ


Beyhan İNCEKARA

Beyhan İNCEKARA

Okunma 12 Şubat 2020, 16:44

Türkiye, coğrafi üstünlükleri ve dünya ekonomisi açısından stratejik konumu sayesinde, lojistik üs ve transit ticaret merkezi olma potansiyeline sahip. Bu kapsamda, lojistikteki yenilikleri uygulamak adına Lojistik Master Planı yayınlandı. Bu plan ile Türkiye’nin, yeni kurulan lojistik merkezlerle sanayi ve ihracatını artırması ve rekabet gücünü daha da kuvvetlendirmesi amaçlanıyor.

Son yıllarda lojistik sektöründe ciddi gelişmeler yaşayan Türkiye, coğrafi üstünlükleri ve dünya ekonomisi açısından stratejik konumu sayesinde, lojistik üs ve transit ticaret merkezi olma potansiyeli taşıyor. Lojistik sektörü incelenirken, lojistik hizmetinin sağlandığı demiryolları, havayolları, karayolları ve deniz yolları etkinliği ve gelişmişliği önem kazanır; çünkü iyi bir lojistik sistemi güçlü ve gelişmiş demiryolları, havayolları, karayolları ve deniz yolları ile mümkün olur. Lojistik boyutundaki modern depolama, stoklama, pazarlama, ambalajlama alanları hem maliyetler açısından avantaj sağlar hem de pazarlara ürünlerin daha güvenli ve hızlı ulaşmasında olumlu rol oynar. Bu sebeple lojistikteki yenilikleri uygulamak adına Lojistik Master Planı yayınlanmış olup, bu planın adeta bir yol haritası olarak oluşturulduğunu söyleyebiliriz.

Türkiye Önemli Bir Lojistik Üs Haline Gelecek

Sanayi ve teknoloji Bakanı Mustafa Varank, açıklamış olduğu “Lojistik Master Planı” ile Türkiye’nin yeni kurulan lojistik merkezlerle sanayi ve ihracatını artıracağını ve rekabet gücünü daha da kuvvetlendireceğini belirtti. Bakan Varank, en önemli konunun sanayi bölgelerindeki lojistik olduğunu ve bu konuya öncelik verileceğinin altını çizdi. Bununla birlikte, özellikle yük taşımacılığında demir yolu taşımacılığının payının arttırılacağı öngörülmektedir; çünkü dünyada büyük vagonlar ile demiryolları üzerinden yük taşımacılığı oldukça avantajlıdır. Bu master planına göre; lojistik ve ulaştırmanın birbirini beslediğini göz önüne alırsak, lojistikteki gelişmelerin ulaştırma sistemlerine yansımasıyla daha çok deniz yolu ve karayolu ile yapılan yük taşımacılığının artması; ayrıca havayolu ve demiryolu ile de entegre olmasıyla Türkiye’nin önemli bir lojistik üs haline gelmesi amaçlanıyor.

Fiyatların Gereksiz Yükselmesi Engellenecek

Açıklanan Lojistik Master Planı’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan; lojistiğin çok boyutlu bir alan olduğuna dikkati çekerek, üreticiden tüketiciye, taşımacıdan ihracatçıya, diğer hizmet sağlayıcılara ve düzenleyicilere kadar çok sayıda paydaşın bu alanda atılacak adımlarda söz sahibi olması gerektiğine inandıklarını kaydetti. Özellikle Rusya ve Ukrayna'dan Afrika yönündeki ve dönüş istikametindeki yük hareketlerinin Türkiye üzerinden geçmesini hedeflediklerini belirtti. Turhan’ın açıklamalarına göre; uzun vadede Doğu-Batı ve Kuzey-Güney koridorlarıyla Türkiye üzerinden demir yoluyla taşınan transit yükünün 20 milyon tona çıkarılması hedeflenirken, bu kapasiteyi karşılayacak altyapıya sahip olunacak. Toplama ve dağıtım merkezleri arasında demir yolu taşımacılığı artırılacak olup, ülke içindeki kamyon trafiği azaltılarak kamyonların daha yakın mesafelerde taşıma yapması sağlanacak. Ayrıca ürün kayıpları, taşıma maliyetleri ve mükerrer alım satımların azalmasıyla nihai tüketici fiyatlarının gereksiz yükselmesi engellenecek. Lojistik Koordinasyon İcra Kurulu ve alt komitelerine ilişkin, buralarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Ulaştırma ve Altyapı, Hazine ve Maliye, Ticaret, Sanayi ve Teknoloji, Dışişleri, İçişleri, Çevre ve Şehircilik bakanlıkları, Türkiye Varlık Fonu, TOBB, TİM'in bulunmasıyla daha icracı bir rol üstelenilecek.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.