“5G İLE FARKLI SEKTÖRLERİN DÖNÜŞÜMÜNÜ DESTEKLEYECEĞİZ”
Dijitalleşme, enerji ve e-Dönüşüm alanlarında kapsamlı çözüm ve hizmetler sunan Turkcell, kamu ve özel sektörü yeni nesil teknolojilerle buluşturuyor.


Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata ile Turkcell’in projelerini, hedeflerini ve 5G’nin hayatı nasıl etkileyeceğini konuştuk.
-Turkcell için 2019 yılı nasıl geçti?
Odağımıza müşterimizi alarak hayata geçirdiğimiz stratejimiz sonucunda yatırım ve büyüme hedeflerimizi gerçekleştirdik. 2019’un üçüncü çeyreğinde 500 binden fazla yeni müşteri kazandık. Türkiye’deki toplam abone sayımız ise 37 milyon 300 bine ulaştı. Yine 2019’un üçüncü çeyreğindeki kârımız geçen yıla göre üç katın üzerine çıktı ve 801 milyon TL oldu. İlk dokuz ayda Turkcell Grubu olarak yüzde 17,8 büyüdük ve 18 milyar 500 milyon TL ciroya ulaştık. Faiz amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) marjımız yüzde 17,2 artışla 7 milyar 700 milyon TL oldu. Aynı dönemde 2 milyar 491 milyon TL net kâr ettik. Mobil şebeke üzerinden fiber hızında internet sağlayarak kullanıcılarını memnun eden Superbox’ın kullanıcı sayısı büyük bir yükselme göstererek 217 bine ulaştı. Sabit genişbant müşteri sayımız ise 29 bin yükselerek 2 milyon 200 bine çıktı. Ayrıca “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı” diyerek veri merkezi yatırımlarımıza devam ettik. Özetle 2019 yılı hem operasyonel hem de finansal anlamda büyük başarılara imza attığımız bir yıl oldu.
-2020 yılında Turkcell’in gündeminde neler olacak?
Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olarak, daha iyi bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz. Başta yapay zekâ olmak üzere robotik teknolojiler, Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, büyük veri, akıllı teknolojiler, siber güvenlik ve bulut teknolojileri konularında çalışmalarımız bütün hızıyla sürecek. Turkcell olarak bu yıl Techfin, Dijital İş Çözümleri ve Dijital Servisler olarak kendimize üç ana odak alanı çıkardık. İlk olarak Techfin markalarımızdan Paycell’i yeni entegrasyonlarla büyütmeyi hedefliyoruz. Financell ile KOBİ ve ticari müşterilere finansman desteği sağlayarak teknolojik ürün ve hizmetlerimizle şirketlerin yanında olacağız. Bununla birlikte Dijital İş Çözümleri şirketimizle kurumsal müşterilerimize, erişim hizmetinden veri güvenliğine, veri depolamadan analitik çözümlere kadar dijital hayata uyumlarını sağlayacak yenilikçi yaklaşımlar sunacağız. Dijital uygulamalarımıza yatırım yapmaya, yerli ve milli uygulamalarımızı tüm dünyada yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.
-Uzun vadeli hedeflerinizi paylaşır mısınız?
Önümüzdeki üç yıl için en önemli hedefimiz, müşteri sayımızı her yıl 1 milyon artırmak. Küresel olarak dijital hizmetlerimizle büyürken, bu üç yılın sonunda dijital ödeme sistemleri ve dijital iş servislerimizle de Türkiye’de pazar lideri olmayı öngörüyoruz. Bu dönemdeki gelir büyüme hedefimizi yıllık yüzde 13 ile 16 aralığında belirledik. FAVÖK hedefimizi ise yüzde 39-42 aralığına çıkardık. Faiz vergi öncesi kâr (FVÖK) planlamamızı ise yüzde 18-21 aralığında öngörüyoruz. Bu yıl, hiç şüphesiz fiber altyapı da en çok konuşulan konuların başında gelecek. Bu nedenle fiber altyapı, teknolojide öncü olmamız için olmazsa olmazlarımızdan biri. Kaynaklarımızı verimli kullandığımız takdirde fiberi ülkenin her yerine götürebiliriz. Bunun için de başından beri fiber altyapının ortak yapılması gerektiğini vurguluyoruz. Zaman ve maliyet avantajı açısından da bunu destekliyoruz.
-Turkcell olarak 5G’ye yaptığınız yatırımlardan bahseder misiniz?
5G alanındaki çalışmalarımıza uzun süredir hız kesmeden devam ediyoruz. Bugüne kadar iş ortaklarımızla birçok ilke imza attık. Samsung ile Kasım 2018’de Türkiye’nin ilk canlı 5G deneyimini yaşattık. Ericsson ile 3.5 GHz bandı üzerinden uçtan uca uluslararası 3GPP standartları ile uyumlu ilk 5G bağlantısını gerçekleştirdik. 5G ile sektörlerin dönüşümü, kuşkusuz yaşam biçimlerimize de yansıyacak. Bunun bir örneğini geçtiğimiz günlerde iş ortaklarımızdan Ericsson ve Medical Park ile birlikte gerçekleştirdik. Sağlık sektöründe bir ilke daha imza atarak 5G teknolojisiyle donatılan bir ambulansa bağlanıp uzaktan ultrason taraması yapılmasına imkan tandık.
-5G önümüzdeki dönemlerde faaliyetlerinizi nasıl şekillendirecek?
Önümüzdeki günlerde, 5G’nin hayata geçmesiyle birlikte hem kurumlara hem de belediyelere yeni teknolojiler sunarak, onların dijitalleşme süreçlerine katkı sağlayacağız. 5G ile sağlanacak düşük gecikme süreleri ile neredeyse gerçek zamanlı işlemlerin gerçekleştirileceği uzaktan cerrahi, sağlık, savunma ve ulaşım gibi sektörlerdeki değişimlere hep birlikte tanıklık edeceğiz. Bununla birlikte 5G ile sunacağımız çok daha yüksek hızlara bağlı olarak, sanal gerçeklik uygulamalarıyla eğitim ve turizm gibi sektörlerde de dönüşüme destek olacağız. Turkcell olarak bu alanda da şirketleri yönlendirip danışmanlık görevini üstleneceğiz.
-Turkcell Dijital İş Çözümleri’nin sunduğu çözümlerin kurumlar için ne gibi avantajları var?
Turkcell Dijital İş Çözümleri şirketimizle şirketlere ve kamu kurumlarına uçtan uca sektörel çözümler sunuyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz ürün ve servislerimizle bir yandan kendi dönüşümlerini tamamlamalarını, diğer yandan küresel rekabette öne geçmelerini hedefliyoruz. Şirketlerin ihtiyaçlarına özel güvenlik, veri merkezi, bulut platformları, nesnelerin interneti, akıllı ulaşım ve endüstri çözümlerimizi sunarak onları yeni nesil teknolojilerle buluşturuyoruz. Böylece kamu ve özel sektörün dijital dönüşümüne katkı sağlayarak dijital ekonomimizin gelişimine destek oluyoruz.
-Bu şirketinizle sektörde ne kadarlık pazar payına sahipsiniz?
Bu alanda pazar payımız hızla artıyor. IDC Türkiye BT Servisleri Pazarı 2019-2023 Tahminleri ve 2018 Analizleri Raporu’na göre; 2017 yılında onuncu sırada yer alırken, 2018’de yüzde 128.4 büyümeyle üçüncü sıraya yükseldik. Üç yılda pazar liderliğini hedeflediğimiz bu alanda hız kesmeden çalışıyoruz.
-Peki dijitalleşme yolculuğundaki KOBİ’lere neler önerirsiniz?
Dijitalleşme yolculuğu süresince işin verimli yönetilmesi büyük önem taşıyor. Zaman ve maliyetten tasarruf ederek yönettiğiniz işin büyümesi ve gelişmesi için dijitalleşmenin de desteği ile şartların daha hızlı olgunlaştığını görüyoruz. Bugün işlerin büyütülmesi noktasında en büyük desteği bulut teknolojileri sağlıyor. Dijitalleşen veriye erişim daha hızlı ve kolay. Verilerin fiziksel güvenliği bulut teknolojisi ile sağlanırken, siber güvenlik hizmetleri ile dijital veri güvenliği sağlanıyor. Sektörlere özel çözümlerle sunulan yepyeni iş modelleri ile bir yandan maliyetleri azaltıp diğer yandan gelir artışını hedeflemek gerekiyor. Müşteriden çalışana, yasal zorunluluklardan yönetimsel işlere kadar uçtan uca her süreçte ihtiyaca yönelik çözüm sunan, işinde uzman, güvenilir şirketler ile çalışılmasını tavsiye ediyoruz. Turkcell olarak KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuklarında yanındayız.
-Siber güvenliği sağlamak için Turkcell olarak yaptığınız yatırımları anlatır mısınız?
Dünya standartlarında hizmet veren siber güvenlik ve operasyon merkezlerimizde şirketlere sıfır yatırım maliyetiyle uçtan uca üst düzey siber güvenlik hizmeti sunuyoruz. Burada 7 gün 24 saat esasına göre çalışan özel uzman ekibimiz; kurumların yaşayacağı siber saldırılara karşı izleme yaparak, olası siber ataklar öncesinde önlem alınmasını sağlıyor. Bu sayede şirketlerin olası kayıplarının önüne geçiyor ve maddi zararları da engelliyoruz. Merkezimiz, bu alanda en prestijli sertifikalardan olan FIRST (Forum of Incident Response Security Teams) sertifikası ile de başarısını tescilledi. Turkcell Siber Güvenlik Operasyon Merkezi’ni kurumsal şirketlerin yanı sıra kamu kurumları için de güvenlik çözümleri üretilebilecek bir altyapıyla dizayn ettik.
-Biraz da Turkcell Enerjim’den bahseder misiniz?
Turkcell olarak, çözümlerimizle şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlıyoruz. Bu anlamda kullanıma sunduğumuz Turkcell Enerjim, işletmelerin enerji tüketimlerini anlık olarak takip edebilecekleri ve enerji verimliliğine katkı sağlayarak enerji maliyetini azaltmayı sağlayan önemli bir servisimiz. Kurumlar bu servisimiz sayesinde analizler, raporlar, bildirimler ve ihtiyaca özel teknik çözümlerle enerjilerini verimli kullanabiliyorlar. Turkcell Enerjim ile şirketlerimize yüzde 15 tasarruf imkanı sunmayı hedefliyoruz. Kararlılıkla uyguladığımız sürdürülebilirlik programımız sayesinde sadece enerjide geçtiğimiz yıl 94 milyon kilovat saati aşan enerji ile 60 milyon TL’lik tasarruf sağladık. 2030 yılında elektrik tüketimini tamamen yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin enerji ihtiyacına özel çözümler üretmeye devam edeceğiz.
-Peki e-Şirket platformunuz ile hangi hizmetleri sunuyorsunuz?
e-Şirket platformumuz, kurumların e-dönüşüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Platform sayesinde işletme sahipleri hem zamandan hem de maliyetlerden tasarruf ederek şirketlerini daha verimli şekilde yönetebiliyor. Bu platform; Muhasebe, e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura, Akıllı Faks ve e-Posta ürünlerinden oluşuyor. e-Fatura ve e-Arşive Fatura ile faturalar elektronik ortamdan gönderiliyor, alınıyor ve saklanıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’na gerekli raporlamalar otomatik yapılıyor ve saklanıyor. e-Şirket’le hesap yönetimi, cari hareket yönetimi, alış-satış yönetimi, fatura-çek-senet yönetimi, stok yönetimi gibi işlemler yapılabiliyor; mizan, bilanço ve gelir tablosu raporlarına erişilebiliyor. Turkcell’in bu hizmetini tüm işletmeler bir ay boyunca ücretsiz deneyebiliyor.
-e-Dönüşüm pazarının bu yılın sonuna kadarki büyüklüğü konusunda öngörüleriniz neler?
e-Dönüşüm kapsamında, Türkiye’nin ticari faaliyetlerinde verimliliğini artırmış durumda olduğunu söyleyebiliriz. Hâlihazırda e-Dönüşüm uygulamalarında bulunan 110 bin e-fatura mükellefine ek olarak sisteme dahil olacağı öngörülen yeni mükellefler ile birlikte e-fatura uygulaması kullanıcı sayısının toplamda 200 bin mükellefi aşmasını bekliyoruz. Ayrıca tüm e-Fatura uygulaması kullanıcılarının e-Arşiv uygulamasına da geçişi ile birlikte bu uygulama kullanıcı sayılarının da yükseleceğini öngörüyoruz. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın tebliği ile sisteme dahil olacak mükellefler göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’de ticari faaliyetlerin çok büyük bir bölümünün dijital dönüşüm kapsamında yürütüleceğini söylemek mümkün.
-Telekom sektörünün ve şirketinizin bugünkü konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geride bıraktığımız beş yıl, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de telekom alanında son derece hızlı bir kabuk değişimine sahne oldu. Her şeyden önce 4.5G’nin hayatımıza girişini dönüm noktası olarak kabul edersek, o zamandan bugüne tüm sektörlerde dijitalleşme süreci hız kazandı. Turkcell olarak değişime ivedilikle adapte olarak sektörlere öncülük ettik. Ulaşımdan finansa, sağlıktan eğitim ve lojistiğe, üretimden perakende ve enerjiye kadar çok çeşitli sektörlere hizmet sunarken en önemli noktanın uçtan uca tüm ihtiyaçların karşılanması olduğunu fark ettik. Dijital entegratör kimliğimizle sadece lider olduğumuz alanlarda değil, teknolojinin dokunduğu her alanda şirketlerin daha hızlı karar almalarını, daha verimli çalışmalarını sağlayacak projeler üretir hâle geldik.