Alışan Lojistik Ceo’su Damla Alışan sürdürülebilirlik uygulamaları ve 2025 hedeflerini Kobi Aktüel’e anlattı.
Son yıllarda yeşil lojistik sektöründe hangi yenilikler öne çıkmaktadır?
Son yıllarda çevre dostu uygulamalar ve teknolojik yenilikler, tıpkı 2025 yılında olacağı gibi, çok ön planda. Hem bugüne kadar yeşil lojistik trendlerinde öne çıkanlara, hem de yeni yılla beraber daha önem kazanacaklara bakalım isterseniz. Elektrikli ve otonom araçlar, lojistik sektörünün merkezinde yer alıyor. Elektrikli araçlar daha uzun menzil ve hızlı şarj imkânlarıyla karbon salınımını azaltırken, otonom araçlar da operasyonel verimliliği artırıyor ve insan kaynaklı hataları en aza indiriyor. Şirketler, karbon nötr lojistik zincirleri oluşturmak için daha kapsamlı sürdürülebilirlik stratejileri uygulamaya başladı. Yakın bir zamanda karbon dengeleme projelerinin ve çevresel sertifikaların sektörde standart hale gelmesini, yapay zeka ve veri analitiği süreç optimizasyonunda kritik bir rol oynayacağını düşünüyorum. Özellikle rota planlaması, enerji tasarrufu ve talep tahmini gibi alanlarda yapay zeka destekli çözümler daha fazla kullanılacak. Multimodal taşımacılığın yükselişi, çevresel etkileri azaltmada önemli bir adım. Demiryolu ve deniz taşımacılığı gibi daha çevreci yöntemlere yapılan yatırımlar arttı, artmaya da devam edecek. Depolama alanları da akıllı ve çevre dostu sistemlerle donatılmaya başlandı. Enerji verimliliği sağlayan otomasyon sistemleri ve sıfır atık politikaları, yeşil depolama alanlarının vazgeçilmez unsurları arasında yer alıyor, alacak. Döngüsel ekonomi yaklaşımı, lojistik sektöründe de etkisini gösteriyor. Geri dönüştürülebilir ve yeniden kullanılabilir ambalajlar yaygınlaşırken, ürünlerin çevresel etkilerinin yönetimi tedarik zinciri boyunca öncelik kazanıyor. Blockchain teknolojisi sayesinde karbon emisyonları ve çevresel etkiler şeffaf bir şekilde daha izlenebilir hale gelecek. Hükümetler ve uluslararası kuruluşların uyguladığı katı çevre regülasyonlarına uyum, sektör için kritik bir gereklilik olacak. Bu regülasyonlar, yeşil lojistik çözümlerinin benimsenmesini hızlandıracak. Şirketler, çevresel etkileri düşük tedarikçilerle iş birliği yapmaya öncelik vererek hem çevresel sorumluluklarını yerine getirecek hem de marka değerlerini güçlendirecek. 2025, yeşil lojistikte hem teknolojik dönüşüm hem de sürdürülebilirliğin temel alınacağı bir yıl olacak.
Lojistik sektöründe sürdürülebilirlik uygulamaları için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Şirket olarak, sürdürülebilirlik kavramını iş yapış biçimlerimize entegre ederek daha temiz ve yaşanabilir bir gelecek yaratmak için çalışıyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız çalışmalar ile bildiğiniz gibi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından “Yeşil Lojistik Belgesi”ni almaya hak kazanarak ülkemizde yine ilklerin arasına girdik. "Yeşil lojistik faaliyetler" kapsamında sayılarak bizlere bu belgeyi getiren faaliyetlerimiz arasında; kombine yük taşımacılığı seferlerinin arttırılması, enerji tüketimimizin en az yüzde 5'inin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrikten karşılamamız, ağaçlandırma faaliyetlerine olan katkımız, doğal kaynak kullanımının azaltılması, toprağa, suya, havaya verilen zararların minimum düzeye indirilmesini amaçlayan standartlar bütünü olan ISO 14001 ile Sera Gazı Emisyonları ve Giderilmesi Miktarının Belirlenmesi ve Raporlanması standardı olan ISO 14064 belgelerine sahip olmamız, sıfır atık yönetim sistemine ve ilişkin belgelere sahip olmamız ve karbon ve su ayak izimizi ölçüp küçültmeye ait çalışmalarımız yer alıyor. Bu yıl ise gündemimizde yoğunlukla enerji tasarrufu mevcut. Yenilenebilir enerji kullanımımızı güneş enerji sistemi kullanımı ile arttırdık, filomuzdaki araçlarımızı %90 oranında en yeni teknoloji araçlar ile değiştirdik ve enerji yönetim sistemimizi yaygınlaştırarak belgelerimiz arasına yenisini eklemeyi hedefliyoruz.
2025 yılına dair ne gibi hedefleriniz bulunmaktadır. Kısaca anlatabilir misiniz?
2025’te lojistiğe yön vermesini beklediğimiz ve Alışan olarak aksiyonlarımızı aldığımız trendler arasında 3D baskı ve blockchainin ötesinde, şirketlerin daha fazla görevi otomatikleştirmek ve daha iyi kararlar almak için yapay zekayı kullanması ile yapay zekanın lojistikte daha da yaygınlaşması; operasyonlarında verimliliği artırmaları, maliyetleri düşürmeleri ve daha iyi müşteri hizmeti sunmalarına yardımcı olabilecek içgörüler elde edebilecekleri büyük miktarda veri toplanması ve analizi ile robotik kullanımı göze çarpıyor.