TÜRKKEP yeni projelerini hız kesmeden sürdürüyor
E-dönüşüm çözümleri ve entegrasyon hizmetleri ile uçtan uca çözümler sunan TÜRKEP, 200’e yaklaşan bayi sayısı ile Türkiye’nin hemen her ilinde hizmet veriyor. Çok sayıda çalışanı ve dağınık yapıları olan özel sektör kuruluşları ile önemli projeler gerçekleştiren Şirket, bu yıl en az yüzde 60 büyümeyi hedefliyor.
Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), e-Yazışma, e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter ve e-Saklama hizmetlerini kurumsal ve bireysel müşterilere yetkili hizmet sağlayıcı olarak tek noktadan sağlayan TÜRKKEP; ayrıca entegrasyon hizmetleri ile kurumsal müşterilerine uçtan uca katma değerli çözümler sağlıyor. Toplamda 200’e yaklaşan bayi sayısı ile Türkiye’nin hemen her ilinde hizmet verdiklerini ifade eden TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız; e-dönüşüm çözümleriyle iş gücü, kağıt ve arşiv maliyetlerinde tasarruf sunarken, kayıt dışının engellenmesi ve verilerin güvenli ortamlarda uzun süre saklanmasına olanak sağladıklarını aktarıyor. Şirketlere gelen faturaların otomatik olarak ERP veya muhasebe sistemlerine işlenmesi, e-defterlerin kolayca oluşturulabilmesi, fatura gönderme ve alma süreçlerinin ofis dışından, uzaktan çalışma ile gerçekleştirilebilmesi gibi avantajlar da sağladıklarını belirten Yıldız, sözlerine şöyle devam ediyor: “Burada çok önemli bir konu e-fatura, e-irsaliye, e-defter gibi değerli dijital evrakların TÜRKKEP gibi uzun yıllardır hizmet sağlayan, sermaye yapısı güçlü ve güvenilir şirketlerde üretilip saklanması. Evrak tipine göre 10 yıl veya daha uzun saklanması gereken bu dijital varlıklara ihtiyacınız olduğu zaman, e-fatura entegratörünüzün artık hizmet verememesi nedeniyle erişememeyi istemezsiniz. Bu çerçevede, şirketlerimize e-fatura entegratörü ve saklamacı kuruluş seçerken fiyat ve hizmet kalitesi kadar şirketlerin sürdürülebilirliklerine de bakmalarını öneriyoruz.”
Sektör pandemide yüzde 30 büyüdü
Covid-19 pandemisi ile e-dönüşüm sektörünün hızlı bir atağa geçtiğini söyleyen Yıldız; sektör bu süreçte yüzde 30 büyüme gerçekleştirirken, evden çalışma sisteminin bir yıla yakın zamandır devam etmesi ile e-dönüşüm hizmeti almanın, tüm gerekli yazışma ve iş akışlarının resmileştirilmesi, takibi, raporlanması gibi süreçler nedeniyle zorunlu hâle geldiğini anlatıyor. Yıldız, “İK yönetiminin ve mali süreçlerin dijital ortamda ve güven hizmetleri ile beraber yürütülmesi gerektiğini tüm şirketler bu dönemde kavradı. Pandemi şartlarının büyük etkisiyle 2020’yi yüzde 60 büyüme ile 48 milyon TL ciroya ulaşarak kapattık.2021 yılı için hedefimiz geçen yıl olduğu gibi en az yüzde 60 büyüme” diyor.
Entegrasyonlar artarak sürüyor
Yıldız, önceki yıllarda TÜRKKEP’in başlattığı, İK süreçlerinde KEP kullanımı (KEP-İK) projesinin 2020 yılında büyük bir başarıyla ve sundukları hizmetler açısından zenginleşerek devam ettiğini aktarıyor. Bu kapsamda, çok sayıda çalışanı ve dağınık yapıları olan özel sektör kuruluşları ile önemli projeler gerçekleştirdiklerini belirten Yıldız, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Projelerimiz, adet ve sektörel yaygınlık açısından hız kesmeden artmaya devam ediyor. Çok farklı İK uygulamaları ve Kurumsal Kaynak Planlamaları Uygulamaları (ERP) ile entegrasyonlarımız artarak sürüyor. Entegrasyonlar arttıkça, müşterilerimizin farklı senaryolarda elektronik imza ve KEP’i kullanmanın sağladığı avantajları daha iyi anlayıp, yeni iş akışlarında da güven hizmetlerini önümüzdeki yılın iş ve bütçe planlarına dahil etmeye başladıklarını görüyoruz.”
Hızlı bir geçiş oldu
Pandemi döneminde, evden çalışma sistemi ile birlikte e-dönüşüm hizmetlerini kullanmayan şirketlerin süreçten olumsuz etkilendiğini ifade eden Yıldız; kağıt ortamında yapılan sözleşmelerin, banka talimatlarının yerine temassız ve kağıtsız ortamda online yapılmasının öneminin daha çok ortaya çıktığını anlatıyor. Yıldız, “E-dönüşüm ve bu alanda geliştirilen hizmetler yaklaşık 15 yıldan uzun süredir var; ancak pandemi ile evden çalışmanın yoğunlaşması ve bu yaklaşımın önümüzdeki süreçte kalıcı hâle gelecek olması ile e-dönüşüm, tüm gerekli yazışma ve iş akışlarının resmileştirilmesi, takibi, raporlanması gibi açılardan zorunlu hâle geldi. İK yönetiminin ve mali süreçlerin dijital ortamda ve güven hizmetleri ile bir arada yürütülmesi gerektiğini tüm şirketler bu dönemde kavradılar. Geleneksel iş süreçlerinden elektronik iş akışlarına doğru hızlı bir geçiş oldu. Bu dönemde özellikle KEP ve e-imza ürünlerimize ve çözümlerimize yönelik oldukça yoğun talep aldık” diyerek sözlerini noktalıyor.
