İnsanlık tarihi boyunca sayılar, yalnızca matematiksel anlamlarından çok daha derin anlamlar taşımıştır. Bu bağlamda, 3 sayısı uyumun, bilgeliğin ve bütünlüğün bir sembolü olarak her alanda kendine yer bulmuştur. Antik Yunan filozofu Pisagor’a göre, 3 mükemmel bir sayıdır; başlangıcı, ortayı ve sonu içinde barındırarak bir bütünlüğü temsil eder. Bu felsefe, hem bireysel yaşamlarımızı hem de profesyonel dünyayı şekillendiren önemli bir perspektif sunar.
Üçün gücü doğada, bilimde ve insan yaşamında kendini tekrar tekrar gösterir. Doğa üçlülerle doludur: Güneş, Ay ve Dünya; beden, zihin ve ruh; doğum, yaşam ve ölüm… İnsan algısı dahi üç boyutludur ve zamanı geçmiş, şimdi ve gelecek olarak deneyimleriz. Bu evrensel düzen, bireysel düşünce yapımızdan organizasyonel işleyişlere kadar hayatın her alanında yol gösterici bir rehberdir.
Eminim dinden, bilime, sosyolojiden, felsefeye, tarihten, edebiyata, astrolojiden, matematiğe daha burada saymadığım pek çok alanda üçün anlamı ve vurgusu üzerine söylenecek birçok örnek geliyordur aklınıza. Günlük hayatta kullandığımız ibareler, mantralarımız bile üçleme ve üç adım planlarından oluşur: “Kan, ter ve gözyaşı”,“Dur, bak, dinle”, “Geldim, gördüm, yendim”, “Fark et, seçeneklerini gör, harekete geç”, “Başla-durdur-devam et” bunlardan akla gelen yalnızca birkaçı.
Peki diyeceksiniz ki senin bu üçle olan bağın ne? İzah etmeye çalışayım.
Kendimi bildim bileli mesleğimi icra ederken, ilişkilerimi yönetirken, görüş ve fikirlerimi savunurken, kısa ya da uzun vadeli planlarımı yaparken, günlük hayatımı yönetirken, oğluma tavsiyelerde bulunurken şu tabiri çok düşündüğümü ve de kullandığımı gördüm: “3 boyutlu düşünmek”. “3 boyutlu düşünmek” farklı açılardan görmeyi kolaylaştırıyor, insana kendi etki alanı hakkında farkındalık kazandırıyor, eylem ve söylemlerimizin olası maliyetlerini öngörebilmeyi sağlıyor. Problemin bir parçası olmaktan çok çözümün bir parçası olmaya hizmet ediyor 3 boyutlu düşünmek. Bu tabi benim bakış açım ama özellikle insan kaynakları alanında çalışmaya başladığım ilk günden bugüne bu bakış açımın bana kazandırdıklarına baktığımda hiç de fena bir bakış açısı olmadığını görüyorum.
Üç Boyutlu Yaklaşım: Trio Felsefesi
Meslek hayatımın başından bu yana “üç boyutlu düşünme” yaklaşımını benimsedim. Bu bakış açısı, olaylara farklı perspektiflerden bakmayı sağlar, bireylere ve organizasyonlara kendi etki alanlarının farkına varma imkânı tanır. Daha da önemlisi, bu yöntem, sorunlara yalnızca bir tepki vermek yerine çözümün bir parçası olmayı mümkün kılar.
Bugün iş dünyasında, şirketlerin sürdürülebilirliğini ve başarısını belirleyen en temel faktörlerden biri insan kaynağıdır. İnsan kaynağını yalnızca bir maliyet unsuru değil, stratejik bir değer olarak gören şirketler, değişen koşullara daha çevik, dayanıklı ve rekabetçi bir şekilde uyum sağlar. Ancak bu, rastgele bir anlayışla mümkün değildir. İnsan kaynakları yönetiminde, bireylerin yeteneklerini ve potansiyellerini doğru yönlendirecek iyi tasarlanmış süreçlere ihtiyaç vardır.
Vizyoner liderler, özellikle insan, liderlik ve değişim yönetimi becerilerini merkeze alarak İK süreçlerini geliştirmeyi bir öncelik haline getirir. Günümüzde sürdürülebilirlik, yalnızca çevresel ya da finansal değil, aynı zamanda insan odaklı bir yönetim anlayışını benimsemeyi de gerektirir. Çünkü başarı, çalışanların memnuniyeti ve bağlılığı ile doğrudan ilişkilidir.
2000 yılında Türkiye’nin önde gelen bir grup şirketinde İnsan Kaynakları Yöneticisi olarak çalıştığım dönemde, bu yaklaşımı somut bir projeye dönüştürdük. Şirket genelinde yapılan çalışan bağlılığı anketine farklı bir yorum katmak istedik. Sosyoloji, klinik psikoloji ve endüstri mühendisliği disiplinlerini birleştirerek, şirket kültürünü ve çalışan deneyimini daha derinlemesine anlamayı amaçlayan “Trio” adını verdiğimiz bir envanter geliştirdik. Bu envanterin sonuçları, çalışanların beklentilerini daha net görmemizi sağladı ve şirket yönetiminin karar süreçlerini şekillendirmesine önemli bir katkı sundu. Bugün Trio İnsan Kaynakları Danışmanlık çatısı altında, bu üç boyutlu yaklaşımı danışmanlık süreçlerimizin temeline yerleştiriyoruz.
İnsan Odaklı Danışmanlık Süreçleri
Trio felsefesiyle yürüttüğümüz projeler, üç temel ilkeye dayanır:
1. Kurucuların veya haleflerinin vizyonu ve girişimciliği.
2. Profesyonellerin uzmanlık ve liderlik becerileri.
3.İnsan kaynakları birimlerinin iş ortaklığı bakış açısı.
Bu üçlü yaklaşım, şirketlerin kendi kültürlerini, organizasyon yapılarını ve çalışan deneyimlerini daha etkili bir şekilde şekillendirmelerine olanak tanır. Her şirketin kendine özgü bir kültürü ve yapısı vardır. Ancak değişmeyen tek şey, insana dair ihtiyaç ve beklentilerdir. Çalışanların değer gördüğü ve güven duyduğu bir iş ortamı yaratmak, sadece çalışan memnuniyetini değil, aynı zamanda organizasyonel verimliliği de artırır.
Rakamlarla Biz
Trio İnsan Kaynakları Danışmanlık olarak, son 10 yılda 100’e yakın projeyi başarıyla hayata geçirdik. Bu projeler, kültür dönüşümünden organizasyonel yeniden yapılanmaya, insan kaynakları süreçlerinin oluşturulmasından liderlik gelişim programlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Danışmanlık süreçlerimizde kullandığımız araçlar arasında Adler, Gestalt ve 6Seconds ekollerine dayanan koçluk yöntemleri yer alıyor. Ayrıca, ekip ve birey gelişimi için özgün programlar tasarlıyoruz. 10.000+ saatlik eğitim ve 400+ saatlik koçluk deneyimimizle organizasyonların sürdürülebilir başarısına katkı sağlıyoruz.
Çalışan Bağlılığı ve Güvenin Önemi
Gallup’un yıllık “Çalışan Bağlılığı” raporu, dünya genelinde çalışanların yalnızca %30’unun işyerlerinde değerli hissettiğini ortaya koyuyor. Deloitte’un “Global Human Capital Trends” raporuna göre ise, yüksek güven ortamına sahip şirketlerde çalışanların %60’ı işlerine daha bağlı hissediyor. Bu veriler, iş dünyasında en önemli faktörlerden birinin çalışan güveni olduğunu bir kez daha doğruluyor.
Odak Noktalarımız
Yürüttüğümüz çalışmalarda üç temel konuya odaklanıyoruz:
1. Şirket sahipleri ve yöneticilerin duygusal zekasını geliştirmek ve farkındalıklarını artırmak.
2. Şirket içi iletişim dillerini ve süreçlerini günümüz ihtiyaçlarına uyarlamak.
3. İnsan kaynakları profesyonellerine mentorluk yapmak ve stratejik bakış açısı kazandırmak.
Toparlamak gerekirse, İnsan odaklı bir yönetim anlayışı, yalnızca bireylerin değil, organizasyonların da dönüşümünü sağlar. Trio olarak bu dönüşümün bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz ve üç boyutlu bakış açımızla geleceğe değer katmaya devam ediyoruz.