Efor Çay'ın Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji Yatırımlarıyla Maliyet Tasarrufu
Sürdürülebilirlik, artık her sektörde hem bir zorunluluk hem de bir sorumluluk haline geldi. Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş, “Dünyamızın kaynakları sınırlı ancak ne yazık ki bu kaynakları tüketme hızımızın oldukça yüksek olduğuna değinerek, ‘Daha iyi bir gelecek’ vizyonumuzla üstümüze düşen görevi yerine getirmeye özen gösteriyoruz
2016 yılından bu yana, Rainforest Alliance (Yağmur Ormanları Birliği) tarafından verilen sürdürülebilir tarım sertifikasına sahibiz” dedi. İbrahim Akkuş, “Bizim için sürdürülebilirlik, sadece bugünü değil, geleceği de düşünmek demek. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşayacağı bir dünya bırakmak istiyoruz. Bu yüzden, Efor Çay olarak, sürdürülebilirliği işimizin merkezine yerleştiriyoruz” diye konuştu. İbrahim Akkuş, sürdürülebilirlik stratejilerimizi oluştururken, doğal kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanmayı, çevresel etkilerimizi en aza indirmeyi ve topluma pozitif katkıda bulunmayı hedeflediklerini söyleyerek, “sıfır atık ilkesiyle çalışan fabrikalarımızda üretim yapıyoruz. Üretimin her aşamasını izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ilkelerine göre şekillendiriyoruz. Ayrıca, enerji ihtiyacımızı yenilenebilir kaynaklardan karşılamak için yatırımlar yapıyoruz. Malatya Arapgir'deki 10.3 MW kapasiteli güneş enerjisi santralimizle enerjimizin tamamını kendimiz üretmeyi planlıyoruz” dedi.
Efor Çay, üretimden tüketiciye ulaşana kadar olan süreçlerimizin sıfır atık prensibiyle çalışması, yenilenebilir enerji yatırımları ve sürdürülebilir tarım uygulamaları yer alıyor. Samsun'da bulunan gübre fabrikalarında mevcut güneş enerji santrali ile enerji ihtiyacını karşılıyor. Ayrıca Rainforest Alliance (Yağmur Ormanları Birliği) sertifikasyonuyla, çay üretim süreçlerini çevre dostu bir anlayışla yürütüyor. Akkuş konuşmasında “Efor Çay olarak, ÇEVKO Vakfı ile yaptığımız lisans sözleşmesi kapsamında “Yeşil Nokta Sözleşmeli Güncel Firmalar” arasında yer aldıklarını söyleyerek, “Yeşil Nokta, ambalajlı ürünü piyasaya süren işletmelerin, ambalaj atıklarının geri kazanımı ile ilgili yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve geri dönüşüm sistemine mali katkı sağladığını gösteren uluslararası bir model” olduğunu ifade etti. Sürdürülebilirlik yatırımlarının finansal performanslarına olumlu yansıdığını ifade eden İbrahim Akkuş, “Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımı sayesinde üretim maliyetlerimizi düşürürken, sıfır atık politikamızla kaynaklarımızı daha etkin kullanıyoruz. Aynı zamanda, sürdürülebilir tarım sertifikasına sahip olmamız, markamıza olan güveni artırıyor ve tüketicilerimizin çevreye duyarlı ürünlere yönelimini desteklediğini söyledi.
