Duygusal zekânın oyun değiştirici etkisi

Pandemi sürecinin çalışanlarda yarattığı olumsuz psikoloji ve liderlerin üzerinde yarattığı baskı iş yaşamındaki çok şeyi değiştirdi.Değişkenlerden biri ise anlam.

Duygusal zekânın oyun değiştirici etkisi
kobiaktuel
kobiaktuel
21 Şubat 2022 Pazartesi 20:57

Pandemi süreciyle birlikte çalışanlar, içinde bulundukları belirsizliği yönetmeye, işlerini sürdürülebilir kılmaya devam etmeye çalışırken diğer taraftan “Ben ne yapıyorum bu hayatta?” sorusunu kendisine daha fazla soruyorlar. Eğer yaptığı işle ilgili bir anlam bütünlüğü yakalayabiliyorlarsa, kişisel beklentileri ile hizalayabiliyorlarsa motivasyon konusunda daha şanslı oluyorlar.Özellikle son dönemde, İnsan Kaynakları alanında yapılan çalışmalarda öne çıkan, bizi de yoğunlaşan kurumsal birebir seanslarımızda gördüğümüz o ki, bugünün iş insanları bir taraftan iyiden iyiye zorlaşan yaşam koşulları ile mücadele ederlerken, diğer yandan da iş hayatındaki varlıklarının anlamını sorguluyorlar.Bu durumun farkında olan çalışan merkezli, insani yöneticiliği benimseyen kurumlar, çalışanlarına farklı eğitim ve gelişim destekleri veriyorlar; ancak ne yazık ki şirket çalışanlarının yalnızca yüzde 12'si kurumsal eğitimlerden sonra öğrendiklerini çalışma hayatlarına yansıtabiliyor.

Sizce neden?

Gelin bu sorunun cevabını birlikte arayalım.Kurumsal eğitimlerden kolektif ve bireysel olarak en faydalı şekilde yararlanabilmek eğitim içeriğiyle doğrudan ilgilidir. Öğrendiklerinizi iş ve özel yaşantınıza entegre edebilmeniz için onlara inanmanız, faydalı olduklarına ikna olmanız ve kendinize göre uyarlayabilmeniz oldukça önemlidir. Tüm bunları sadece dinleyerek ya da sadece okuyarak yapma ihtimaliniz oldukça düşüktür. Bilgilerin sindirilebilmesi ve öğrenilenlerin unutulmaması için öğrenim sürecinin pasif olmaması gerekir.

Özellikle pandemi sürecinin çalışanlarda yarattığı olumsuz psikoloji ve liderlerin üzerinde yarattığı baskı dolayısıyla ihtiyaçların da farklılaştığını görüyoruz. Kişi kendi öğrendiklerinin, çalıştığı ortamda yaşatılmasını istiyor. Hemen her eğitimcinin duyduğu bir cümleyi paylaşmak isterim: “Peki, benim yöneticim de bu eğitimi alacak mı?”

Koçluk hizmeti almak

Öğrenilen bilgilerin yaşama geçmesi için iki önemli nokta var. Biri, edinilen bilgilerin, kişilerin kendi döngülerinin farkındalığı ile davranışa yansıtılması. İkincisi ise kurum kültürü, yani çalışanın öğrendiklerini yaşatacağı ortamın hazır olması. Bu iki önemli alana hizmet edecek önemli bir araç koçluk, bire bir seanslardır. Halihazırdaki yöneticilerin yüzde 48’i bunu talep ediyor. Bugünün ve yarının iş dünyasında, salt bilgi sahibi olmak yeterli değil. Edindiğimiz bilgileri yaşamımıza aktaramamamızın kök sebepleri var. Yöneticiler, aldıkları koçluk hizmetleri ile önce kendi döngülerini fark edip, sonra iletişimlerine yansıtma şansına sahip oluyorlar. Ardından sergiledikleri koçvari iletişim ile ekiplerini kuvvetlendiriyorlar.Lakin bir şirketin kültürü buna müsaade etmiyorsa, tüm bunlar hiçbir işe yaramıyor. O nedenle, üst yönetimin koçvari ve açık iletişimi benimsemesi gerekiyor.

6 yetkinlik

Diğer taraftan hem yöneticilerin ve de çalışanların, konu üzerinde çalışarak ya da destek alarak, duygu ve düşünce döngüsünü anlamaları, inanç kalıplarını fark etmeleri, farkında olmadan sahip oldukları blokajlarını fark etmeleri elbette iş yaşamlarındaki başarıları kadar özel yaşamlarındaki denge için de çok kıymetli.

Buraya giden yolda önemli kaynağımız ise her zaman söylediğimiz gibi, duygusal zekâmız. Kendimizle temasa geçip ve diğerleriyle olan iletişimimizi kuvvetlendirecek üzerinde çalışmanız gereken yetkinlikler var. Genos Duygusal Zekâ Modeli’ne göre 6 yetkinlik şöyle:

  1. Kendinizle temas kurun
  2. Diğerlerini anlamaya çalışın
  3. Özgün olun
  4. Kararlarınızın altındaki duygu ve düşünce döngünüzü fark edin
  5. Duygularınızı yönetmeyi öğrenin
  6. İlham vermeyi öğrenin

Yukarıdaki 6 yetkinliğe baktığımızda, aslında hepsinin kaynağını ilk yetkinlikten, yani “kendi farkındalığından” aldığını ve ona dayandığını görürüz. Kendi farkındalığımız olmadan diğer yetkinlikleri geliştiremeyiz. “Kendini bil” (know thyself) sözü, bugün de antik Yunan’da olduğu kadar geçerlidir.Duygusal zekâyı kollektif olarak geliştirmek muhtemelen iş dünyasını sonraki seviyeye taşıyacak şey olabilir.

Ayrıca, birçok kurumda olduğu gibi duygusal zekâyı geliştirmek, sizin için de profesyonel anlamda oyun değiştirici (game changing), kişisel anlamda ise hayat değiştirici (life changing) olabilir.

Banu KOÇ ÇAKAN

bcc Turkey Kurucusu

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.