Dijitalleşmenin hayatımıza girmesi ve dijital dönüşümün başlaması, tüm alanlarda olduğu gibi çalışma hayatında da bir takım yeni uygulamaları getirdi. İşletmelerde her türlü iletişim, ilişki, bilgi paylaşımı ve yazışmalar artık internet veya intranetin aracılığı ile yürütülüyor. Çalışanların iş ve işletme şartlarıyla ilgili beklenti, şikayet, değişiklik talepleri; sendika ve temsilcileri ile olan iletişimleri, anketler, çalışanlara yapılacak bildirimler artık dijital ortamda yapılıyor.
İletişim hem günlük hayatlarımızın hem de iş hayatının en önemli yönlerinden biridir. İletişim güçlü olmadığında işletmeler gelişemez ve doğru ürünleri geliştiremezler. Bilgi aktarımının sağlıklı olmaması taraflar arasında yanlış anlaşılmalara ve çatışmalara yol açar. Dijital iç iletişim sistemlerini düşündüğümüzde, en yaygın kullanımları ile hemen hemen her şirkette karşımıza intranetler ve kurumsal kaynak planlama sistemleri çıkar. Bu durumda, çalışanların giderek artan dijital tüketim eğilimleri, işletmelerin bakış açılarını ve uygulamalarını değiştirmeye başlamıştır. Bu trendi yakalayabilmek adına işletmeler, iç iletişim mecralarında kendi dijital iç iletişim stratejilerini konumlandırmalıdır. Çalışanların yönetime kolayca ulaşabileceği iletişim kanallar oluşturulmalı ve çalışanlarla iletişimde dijital platformlar kullanılmalıdır. Dijital dönüşüm süreci yönetim kademesinde kabullenilse bile şirket kültürü içerisinde her kademeye aktarılmalıdır. Bu doğrultuda, işletmelerde her birimdeki dijital dönüşüm bilinçli yönetilmelidir. Sosyal iş yeri ve dijital çalışma yeri konsepti işletmelerde yaygınlaştıkça iç iletişimin önemi ile ilgili farkındalık giderek artacaktır.
İş Modelleri İhtiyaçlara Göre Özelleştirildi
Dijitalleşme, dijital iş hayatı ve dijital çalışan kavramlarını ön plana çıkarmış, birçok yeni iş modelinin geliştirilmesini mümkün kılmıştır; ancak dijitalleşmenin etkileri elbette bunlarla sınırlı değildir. Çevrim içi olarak ulaşılabilir hale gelen tüm veri, bilgi ve araçlar sayesinde işletmeler, iş modellerini kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirme şansına da kavuştular. Dijitalleşmenin ve dijital dönüşüm sürecinin ilerlemesi; işletmelerin yeni fikirleri yerleşik stratejilere adapte edilebilmelerinin, kaynaklarını daha esnek biçimde kullanabilmelerinin ve sonuç olarak eskisinden tamamen farklı, yeni ve yenilikçi yapılar inşa etmelerinin önünü açtı. Dijitalleşme sayesinde çalışanlar nasıl, nerede ve ne zaman çalışacaklarını seçebiliyorlar. Artık veri ve bilgiler dijital formatlara kolayca dönüştürülebiliyor. Böylelikle veri ve bilgiler dijital platformlarda saklanabiliyor ve mobil cihazlar ile her an, her yerden erişime açık olabiliyor. Teknolojik ilerleme ve dijital dönüşüm ile çalışan profili farklılık gösteriyor, iş programları kişisel ihtiyaçlara ve yaşam tarzına göre ayarlanabiliyor. Bu bağlamda dijital dönüşümün çalışma yaşamında iş yapma biçimlerini değiştirdiği görülüyor; bu nedenle işletmeler, değişimin getirdiği yenilikleri takip ederek, dijital dönüşüme uygun stratejiler belirlemelidirler. Böylelikle dijital altyapılar daha sağlıklı hale getirilerek büyüyebilecektir.
Yeni Ve Esnek Çalışma Biçimleri Benimseniyor
Dijitalleşme yalnızca verilerin elektronik bir platforma aktarılmasıyla değil, aynı zamanda bu platformların etkin biçimde kullanılmaları ve geliştirilmeleri için yeni yollar bulunmasıyla ilgilidir. Günümüzde piyasada iş dünyasının neredeyse her alanına uygulanabilecek pek çok yeni ve yenilikçi çözümler mevcut. Bugün pek çok hizmet teknolojik araçlar kullanılarak sağlandığından, giderek daha fazla işletme serbest çalışma, mobil çalışma, evden çalışma gibi yeni ve esnek çalışma biçimlerini benimsiyor. Başka bir deyişle paylaşımlı ofislere geçildiği, online toplantıların yapıldığı, iş hayatını kolaylaştıran yazılımların arttığı, online eğitim sistemlerinin olduğu, daha hızlı, dinamik, canlı ve üretken bir gelecek ve çalışma hayatı bizi bekliyor.
