Son yıllarda lojistik sektöründe hangi teknolojik yenilikler öne çıkmaktadır?
Sektörde öne çıkan teknolojik yenilikler, iş süreçlerine hız, verimlilik ve maliyet avantajı sağlanması açısından oldukça önemli katkısağlıyor. Yapay zekâ kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte özellikle talep tahmini, rota optimizasyonu, kesintisiz filo takibi ve müşteri deneyimi alanlarında yeni bir aşamaya geçildi. Bununla birlikte otonom araçlar ve robotik otomasyona sahip depo ekipmanları da verimliliği artırmada önemli bir etken oldu. Bu gelişmelerden tedarik zinciri de olumlu etkilendi. Blockchain teknolojisiyle ürünlerin tedarik zincirindeki tüm aşamalarının izlenmesi daha güvenilir ve sağlıklı bir yapıya kavuştu. Günümüzde teknolojinin önemini kavrayan lojistik şirketleri, kendi ürettikleri lojistik yazılımlarını da aktif şekilde kullanmaya başladı.
Tedarik zinciri yönetimi ve lojistik arasındaki farklar nelerdir?
Tedarik zinciri yönetimi, bir ürünün ham maddeden başlayıp son tüketiciye kadar olan tüm sürecini kapsıyor. Üretim planlamasından tedarikçi seçimine, talep tahmininden lojistik süreçlere kadar oldukça geniş ve detaylı bir takip gerektiriyor. Lojistik ise tedarik zincirinin bir parçası. Aynı zamanda da zincirin en önemli parçalarından biri diyebiliriz. Üretimi tamamlanan ürünlerin teslim alınması, depolanması, taşınması ve envanter yönetimi gibi operasyonel aşamalar, lojistiğin temel süreçlerini oluşturuyor. Hem tedarik zinciri yönetimi hem de lojistik, müşteri memnuniyetini artırmak ve maliyetleri en aza indirmek adına bir koordinasyon içindedir.
Lojistik sektöründe sürdürülebilirlik uygulamaları için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Türkiye’de, çevreci taşımacılık modu olarak da bilinen intermodal taşımacılığın öncü markalarının başında geliyoruz. Türkiye’de Yeşil Lojistik Belgesi’ni alan ilk şirketlerden biriyiz. Geçen yıl #YarınınYolu sloganıyla yüzde 100 elektrikli çekici yatırımı gerçekleştirdik. Türkiye’de filosuna yüzde 100 elektrikli çekici dâhil eden ve operasyonlarında aktif olarak kullanan ilk lojistik şirketiyiz. Hedeflerimiz arasında elektrikli çekici sayımızı 2030’a kadar 15’e çıkarmak bulunuyor. İntermodal ve deniz yolu taşımalarımıza büyük önem veriyoruz. Geçen yıl yeşil lojistik uygulamalarımız sayesinde 80 bin tonluk karbon salımının önüne geçerken, 180 milyon kilovatsaat enerji ve 30 milyon litre dizel tasarrufu sağladık. Büyükçekmece’deki genel merkezimizde, binalarımızın çatısını güneş panelleriyle kapladık. Yüzde 100 elektrikli çekicimizin şarjını, bu güneş panellerimizden elde ettiğimiz enerjiyle dolduruyoruz. Genel merkezimizin yanı sıra Şekerpınar’daki garajımıza da elektrikli şarj ünitesi kurduk. Adım adım, depolarımız da dâhil bütün binalarımızın çatılarını güneş panelleriyle donatmayı hedefliyoruz.
E-ticaretin lojistik sektöründeki rolü giderek büyürken, bu alanda ne gibi değişiklikler yaşanmaktadır?
E-ticaret hacminin büyümesi, lojistik sektörünü de etkiliyor. Daha hızlı ve esnek teslimat kavramının ortaya çıkmasıyla lojistik operasyonlar mikro dağıtıma doğru evrildi. Söz konusu e-ticaret olunca iade yönetimi ve bu doğrultuda öne çıkan lojistik operasyonlar da hıza ve verimliliğe odaklandı.
Yapay Zekânın lojistik sektöründe ne gibi yansımaları bulunuyor?
Yapay zekâ uygulamalarının sektördeki en önemli artısı, verimlilik oldu. Rota optimizasyonunda süreçleri hızlandırarak en hızlı rotaların belirlenmesi, teslimat sürelerini kısaltıyor. AI destekli robotlarla depolama süreçlerindeki operasyonlarda iş gücü açısından önemli verimlilik artışları sağlanıyor. Talay Logistics olarak güçlü teknolojik altyapımızla birlikte, gelecekte yapay zekâyı iş süreçlerimize daha fazla katacağız. Sürdürülebilirlik ve müşteri memnuniyeti çerçevesinde, dijital altyapımızı en güncel teknolojilerle donatmaya devam edeceğiz.